"ألوم" - Translation from Arabic to Turkish

• suçluyorum
• suçlamıyorum
• suçlayamam
• Suç
• suçladım
• suçu
• suçlu
• suçlama
• suçlarım
• suçlamak
• suçladığım
• suçluyordum
• suçlamam
• suçluyorsun
• suçlayabilirim

Ailemi beni hazırlamadıkları için, bu hastaneyi tüm zamanımı aldığı için suçluyorum.
ألوم والداي على عدم تهيئتي للعالم، ألوم هذه المستشفى لأخذها كل وقتي.

Ama bu yüzden onu suçlamıyorum. Onunla yattığı için annemi suçluyorum.
لكنني لا ألومه من أجل ذلك فإنني ألوم أمي لأنها ضاجعته

Öldüğünü teyit etmediğim için kendimi suçluyorum ama farklı bir ruh hali içindeydim.
أنا ألوم نفسي على عدم إنهاء هذا الزوال لكنني كنت في حالة ما

Hepimiz ailemizin karnını doyurmak için aynısı yapardık; yerli yağmacıları suçlamıyorum.
نحن سنفعل المثل لكي نطعم عائلاتنا، أنا لا ألوم النهاب المحليين.

Polisleri beni ciddiye almadıkları için suçlayamam.
لا يمكنني أن ألوم الشرطة لعدم تعاملهم معي بجدية

İlk toplantımızda yanlış bir başlangıç yaptık. Bunun için tamamen kendimi suçluyorum.
بدأنا الأمور بشكل غير صحيح في اجتماعنا الأول، وأنا ألوم نفسي كلّيا

Aracıları, ahlak dışı tacirleri ve belirsiz veya gerçekte hiç olmayan yasaları istismar eden uluslararası sanat pazarını suçluyorum.
أنا ألوم الوسطاء، المهربين وسوق الفن الدولي الذين يستغلون قوانين غامضة أو حتى غير موجودة.

Yardım edemediğim için kendimi suçluyorum. Belki herşey farklı olabilirdi.
لا أستطيع أن لا ألوم نفسي والتمني لو كانت الأشياء مختلفة

Kayu. Ama yeni sahibini suçluyorum.
لا ألومك يا ستراب لكني ألوم المالك الجديد

Sonny, kendimi suçluyorum. Bir şeyler olacakmış gibi gergin olduğunu fark etmiştim.
أنا ألوم نفسى على هذا لقد لاحظت أنك كنت متوترا كما لو أن شيئا سيحدث

Ben bu komisyonu şu anki hâletiruhiyesinden dolayı suçluyorum.
ما ألوم هذه اللجنة عليه هو بعض الحالات الذهنية

Bu yüzden meslektaşlarımın kibirliliklerine ve cahilliklerine kızdıkları için veterinerleri suçlamıyorum.
لذا فإنني لا ألوم الأطباء البيطريين لشعورهم بالانزعاج بسبب جهل وانحطاط مهنتي.

Biyologları, kuantum mekaniğini öğrenmek istemedikleri veya zorunlu kalmadıkları için suçlamıyorum.
أنا لا ألوم علماء الأحياء على عدم تعلمهم أو عدم رغبتهم تعلم ميكانيكا الكم.

Şimdi, AL veya TERK ET anlaşmasını kabul ettiği ve herhangi bir yerde hayatlarına başladıkları için Hallowich'leri suçlamıyorum.
الآن، أنا لا ألوم عائلة هالويتش لموافقتهم على اتفاق ملزم وبدء حياتهم في مكان آخر.

Beni ciddiye almadıkları için polisleri suçlayamam.
لا يمكنني أن ألوم الشرطة لعدم تعاملهم معي بجدية

- Suç Hutch'ta. Her zaman kıskanç olmuştur.
أنا ألوم هوتش لقد كان دائماً غيوراً

Hep, Ken'i suçladım.
كنت دائما ألوم كين, ولكنى اظن انها غلطتى انا ايضا

suçu akıl numaralarına karşı yetersizliğe atıyorum ama bir şeyleri göstermek bana yardım etmeyecek.
ألوم فقر الكفائة بالغ الملل لكن التلويح باللوم لن يساعدني

suçlu olmasam bile kendimi suçlamaya başlıyorum hep.
لأن لازلت ألوم نفسي حتى في حال أنني لا يجب أن ألام

Beni suçlama ve Sharon buraya geldiği zaman sadece normal davran.
لا ألوم لي. والاستماع، عندما يحصل شارون هنا، فقط التصرف الطبيعي.

Ve Kosova'da ölen adamlarım için birini suçlayacaksam kendimi suçlarım.
و اذا كنت ألوم احد لموت رجالى فأنا ألوم نفسى

"Lanet olsun! Onlar yaptı. Sanırım en iyisi bu adamı suçlamak."
أعتقد أنه يجدر بي أن ألوم هذا الشخص أفضل

suçladığım hayatın kendisi değil içerdiği iğrençlikler.
ليست الحياة هي من ألوم بل الدنائة التي تتضمّنها.

Çılgınca sürünüyor gibi hissettiğim için konjonktivitelerimi suçluyordum.
بينما شعرت بالجنون الزاحف داخلي,‏ أنا ألوم إلتهاب العين.

Eğer bu benim son yolcuğumsa kendimden başka kimseyi suçlamam.
لو كانت هذه نهاية رحلتي، لن ألوم أحدا سوى نفسي

-Beni mi suçluyorsun? -Kimi istersem suçlarım.
هل ستلقى اللوم علي يمكن أن ألوم من أريد

Tanrıya ve ahirete inanmadığım için kendimi suçlayabilirim.
"أنا ألوم نفسي,بما أني لا أؤمن بالرب أو الآخرة".