"ألومك على" - Translation from Arabic to Turkish

• için seni suçlamıyorum
• için suçlamıyorum
• için seni suçlayamam
• için seni suçluyorum
• için suçluyorum
• Seni suçladığımı
• sizi suçlamıyorum
• seni sorumlu tutuyorum

Şüpheci olduğun için seni suçlamıyorum fakat... birlikte çalışmamız lazım.
..لا ألومك على شعورك بالشك، ولكن نحن بحاجة للعمل معاً

Yine de ateşli bir baba. İlgilendiğin için seni suçlamıyorum.
لكنه أب جذاب رغم هذا لا ألومك على الإطلاق لاهتمامك به

Benimle konuşmak istemediğin için seni suçlamıyorum.
تعلم, أنا لا ألومك على عدم رغبتك في التحدث إلي

Seni hiçbir şey için suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على أيّ شئ

İşin kolayına kaçtığın için seni suçlayamam fakat bu yanlışı düzeltme zamanın geldi.
لن ألومك على قطف ثمرة قريبة لكن .. الوقت قد حان لتصحيح الخطأ

Ozon tabakası, küresel ısınma, benzin fiyatı için seni suçluyorum.
ألومك على ثقب طبقة الأوزون و ازدياد معدل الحرارة العالمى و إرتفاع سعر الوقود

Anne, gittiğin için seni suçlamıyorum.
اسمعي يا أمّاه، أنا لا ألومك على المغادرة، حسناً؟

Verdiğin tepki için seni suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على رد الفعل الذى قمت به أمس

Esnediğin için seni suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على التثاؤب أنا مملة للغاية

Gidip başka insanlarla flört ettiğin için seni suçlamıyorum.
اسمع، لا ألومك على عدم الرغبة في الذهاب إلى هناك والمواعدة.

Anne, önceki sloganlarımı beğenmediğin için seni suçlamıyorum.
أمي، لا ألومك على عدم الإعجاب بشعاراتي السابقة

Kuyruk acın için seni suçlamıyorum ama halka başkanlarının köpek olduğunu mu söylüyorsun?
أنا و أنت تقاتلنا بشراسة على المنصب لذا لا ألومك على الحسد، لكن أن تخبر هؤلاء الناس أن عمدتهم كلب ؟

Seni kendin gibi olduğun için suçlamıyorum.
أنا لا ألومك على شخصيتك.

Ne seni şüphelendiğin için ne de Davina'yı nefreti için suçlamıyorum.
لا ألومك على ريبتك، ولا ألوم (دافينا) على مقتها.

Zaten 16 yaşında bir kız hemen hemen aptaldır bu yüzden başkasının yaptığı bir şey için seni suçlayamam.
فتاة فى السادسة عشرة عمليا ، انها بلهاء و لهذا لا يمكننى أن ألومك على شئ عمليا كان لشخص آخر

Cylon olduğun için seni suçlayamam özellikle de şimdiye kadar gördüğüm en iyi subay ve en yakın arkadaşımsın da aynı zamanda.
, لا أستطيع أن ألومك على ذاتك خصوصاً حينما يتضمًن الآمر أفضل ضابط وأفضل صديق عرفته

O ölümler için seni suçluyorum o akşam hissettiğin şeytanı.
أنا ألومك على هذا الموت، والشر الذي شعرت به تلك الليلة

- Yaparım, denediğin için seni suçluyorum.
أنا كذلك. أنا ألومك على محاولتك.

Senin Cubs 100 yıldır dünya serisini kazanamadığı için suçluyorum.
ألومك على عدم فوز "كوبس" في بطولة العالم في الـ100 سنة الماضية

Seni suçladığımı söyleyemem.
لا يمكنني قول أنني ألومك على ذلك.

Harikulade bir kız. Onu kıskandığınız için sizi suçlamıyorum.
إنها فتاة متميزة جداً لا ألومك على كونك غيوراً

- Bunda seni sorumlu tutuyorum.
-أنا ألومك على هذا