İnsanlar nazik fakat kurnaz. Ama bu yüzden onları suçlayamam. | Open Subtitles | الناس هنا مهذبون لكنهم يتسمون بالحذر و لا أستطيع أن ألومهم على ذلك |
Yaptıkları ya da yapmadıkları şeyler için onları suçlayamam. | Open Subtitles | أنا لا ألومهم على ردت فعلهم ، أو عدم القيام بأي شيء |
Bunu yaptıkları için onları suçlayamam. | Open Subtitles | أنا لا ألومهم على هذا |
Burada çalışmaktan yılmış oldukları için onları suçlamıyorum, çünkü çoğu zaman ben de aynı şekilde düşünüyorum. | Open Subtitles | لا ألومهم على إحباطهم بالعمل هنا، لأنّه في الكثير من الأوقات, أشعر بالمثل |
Bazen böyle düşündükleri için onları suçlamıyorum. | Open Subtitles | أحياناً، لا ألومهم على التفكير بهذه الطريقة |
Verileni aldıkları için onları suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألومهم على أخذ ما أعطي لهم |