"أليسن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Allison
        
    • Alison
        
    • Allyson
        
    Allison dinle. Dediğin eve polislerle gittim. Open Subtitles أليسن استمعي، لقد ذهبت إلى ذلك المنزل مع الشرطة
    Allison dinle. Dediğin eve polislerle gittim. Open Subtitles أليسن استمعي، لقد ذهبت إلى ذلك المنزل مع الشرطة
    Allison benimle konuştu ve seninle konuşmamı istedi. Open Subtitles كلّمتني أليسن وأرادت منّي أن أكلّمك.
    Kötü haber, Alison annesini ziyarete gitti ve o pek iyi sayılmaz. Open Subtitles الأخبار السيئة أليسن تزور أمها التي ليست بخير
    WNKW Aksiyon Haberlerindeki Alison Peretsky gibi. Open Subtitles يبدو أنها أليسن بيريتسكاى في أخبار دبليو إن كي دبليو للأحداث
    Grip oldum diye Allyson'ın üniversite mülakatı ertelenemez. Open Subtitles (أليسن) لا تستطيع إعادة تحديد الموعد لمقابلتها في الكلية فقط لأنها لدي فلونزا.
    Allison benimle konuşup seninle konuşmamı istedi. Open Subtitles كلّمتني أليسن وأرادت منّي أن أكلّمك.
    Allison'dan saklandığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تتجنب أليسن.
    Allison'ı ve beni ve seni düşündüm. Open Subtitles كنت أفكر في أليسن وأنا وأنت.
    Allison dur! Burada bekle. Open Subtitles أليسن انتظري، انتظري هنا
    Allison iyi misin? Open Subtitles أليسن هل أنت بخير ؟
    Allison dur! Burada bekle. Open Subtitles أليسن انتظري، انتظري هنا
    Alison sürtüğün teki. Kafanı karıştırmayı seviyor. Open Subtitles أليسن كلبة فاجره حقيره تدخل هذه الأفكار في رأسك
    Alison Michener, kadın sendikasının radikal organizatörü Savaş ve Baskı Karşıtı Ulusal Komitenin kurucularından Open Subtitles أليسن مكينر، راديكالية من مؤسسين اتحادات النساء ... مؤسسةمشاركةفياللجنةِالوطنيةِ ضدّ الحربِ والقمعِ
    Alison Peretsky ile canlı bağlantı kuracağız. Open Subtitles نعود للبث المباشر للإنضمام إلى المراسلة أليسن بيريتسكاى...
    Çünkü Alison seni The Hawk'ta o lanet kızla görmüş. Open Subtitles لأن أليسن رأتك مع احدى الفتيات
    Alison ile birkaç dakikalık işim var. Open Subtitles سأكون مع أليسن دقيقتين فقط
    Hayır, o özel. O şükran günü için. Alison beni öldürür. Open Subtitles ذلك للشكر أليسن ستقتلني
    Allyson'ın beni orada istediğini hiç sanmıyorum, tamam mı? Open Subtitles أسمعي, لا أعتقد حقاً بأن (أليسن) تريدني هناك معها, حسناً؟
    Sonra geri gelir ve Freeman Hall'de Allyson'la buluşabilirsin. Open Subtitles ومن بعد يمكنك أن تعود وتقابل (أليسن) في القاعة.
    Allyson'a bu gece bizim eve gelmesini söylüyordum. Parti veriyoruz. Open Subtitles كنت أقول لـ(أليسن) عليها أن تأتي إلى البيت الليلة, نحن نقيم حفلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more