Onlara göre vücut; sonsuz yaşam için gereğinden fazla güvenilmez ve kusurlu. Bu yüzden onlar umutlarını, üçüncü bir ölümsüzlük hikayesine bağlarlar. Vücudu geride bırakıp, 'ruh' olarak yaşama fikrine. | TED | هم وجدوا أن الجسد لا يمكن الإعتماد عليه لضمان حياة أبدية. لأجل ذلك هم علقوا أمالهم على خيار ثالث, قصة أكثر روحية للخلود. فكرة أنه بإمكننا أن نترك أجسادنا خلفنا و أن نحيا جميعًا كأرواح. |
En büyük umutlarını yendim daha demin. | Open Subtitles | -ماذا ؟ لقد حطمت أمالهم فى الفوز بالبطولة |
Günler sonra umutları alt üst oldu. | Open Subtitles | بعد بضعة أيام تهاوت أمالهم |
Eğer umutları yanlış değilse, etmiyor. | Open Subtitles | ليس إن كانت أمالهم باطلة |
...kim söyleyebilir ki onların dünyasının aromasının, umutlarının kalplerinin bir olmadığını? | Open Subtitles | ... من يستطيع أن يقول بأن أرضهم ... ... و رائحتها و أمالهم ... و قلوبهم لا تكون واحدة ... |
Hayallerinin ve umutlarının ne olduğunu fark ettiklerinde veya hayallerini ve umutlarını kaybettiklerinde nasıl insanlara dönüştüklerini görürsünüz. | Open Subtitles | أترون كيف ينقلبون البشر عندما" "يُدركون أمالهم و أحلامهم "أو يفقدوا أمالهم و أحلامهم" |
İnsanların hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أدرك أن الناس سيخيب أمالهم ولكني متأكده أنهم سيعودون حتي نتمكن من فعله بشكل صحيح |
Bu davette tüm umutlarını yok ederseniz bu imkanı bulamayacağım. | Open Subtitles | إذا حطمت أمالهم الآن |
Yalnızca onları yarı yolda bıraktığında ne kadar hayal kırıklığına uğradıklarını... fark etmiştin. | Open Subtitles | -و تكتشف كم أنت خيبت أمالهم عندما خذلتهم |
İnsanların hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أدرك أن الناس سيخيب أمالهم |