"Lisa gelene kadar üstümü değiştirmem için bir saatim var." | Open Subtitles | أمامي ساعة قبل أن تعاود ليزا ارتداء ملابسها |
Bununla ilgilenmesi için kapanmadan önce bankada birini bulmam gerek ve sadece yarım saatim var. | Open Subtitles | أمامي ساعة ونصف فقط لاجد شخصا من البنك بعمل على هذا قبل أن يقفلوا |
Restorana yetişemeyiz, Gitmeye hala bir saatim var, yanii... | Open Subtitles | ربما لا نستطيع الذهاب إلى المطعم، لكن مازال أمامي ساعة قبل أن أرحل، لذا... |
Sadece bir saatim var ve bir an önce bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | - أمامي ساعة واحدة فقط ، وأريد الإنتهاء حقاً |
Sadece bir saatim var, sonra Svetlana ile rakibimize bakmaya gideceğim. | Open Subtitles | أمامي ساعة فحسب ومن ثمّ (سألتقي بـ(سفيتلانا للتحقق من المنافسة |