"أمام الكاميرات" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kameraların önünde
        
    • kameraların önüne
        
    • Kameralara
        
    • kamera önünde
        
    • kameralar önünde
        
    • kameraların karşısındayken
        
    • Kameralar için
        
    • kamera karşısında
        
    • kameraların karşısına
        
    Saha kenarında, Kameraların önünde oral yaptıracağım. Open Subtitles سأجعلها تمص قضيبي في المدرجات، أمام الكاميرات
    Ve eski paralılar Kameraların önünde gösteriş yapıp dikkat çekmek için yalvarmazlar. Open Subtitles والمال القديم لا يعرض نفسه أمام الكاميرات من أجل شد الانتباه
    kameraların önüne çıkmadan kravatını düzeltmek isteyebilirsin. Open Subtitles ربما تحتاج أن تُعدل ربطة عنقك قبل أن تقف أمام الكاميرات.
    Küçük şehir insanını bilirsiniz, kameraların önüne atlarlar. Open Subtitles تعرف كيف يحب أهالي المدن الصغيرة كيف يحبون الظهور أمام الكاميرات.
    Belki ortakları ona infazdan bahsetmemişlerdir Kameralara gerçekçi bir tepki yansısın diye. Open Subtitles .ربما شركائه لم يُخبروه عن الإطلاق .أراد ردة فِعل حقيقيّة أمام الكاميرات
    Bu adam kurbanlarını izliyor, ve kamera önünde öldürüyor. Open Subtitles انتظر هذا الرجل يلاحق الضحايا ويقتلهم أمام الكاميرات
    kameralar önünde yaptığın da epey iyi bir rol yapma örneğiydi. Open Subtitles كانتمثيلاًجميلللغاية، ما فعلتيه أمام الكاميرات هناك؟
    Umarım kameraların karşısındayken onu çıkartacak kadar kafan vardır. Open Subtitles أتمنى أن تتحلّى بذكائك وتخلعهُ أمام الكاميرات.
    Kameraların önünde benden beklendiği gibi davranmıyor olabilirim... beni bu yüzden cezalandıracaklarsa, eyvallah. Open Subtitles وأنا ربما لا أتصرفُ أمام الكاميرات بالطريقة التي يريدونها.. وإن كانوا يريدون أن يعاقبونني على ذلك، فلا بأس ..
    Hayatını Kameraların önünde yaşamış biri için ne kadar da ironik! Open Subtitles أمر مُثير للسُخرية، نظراً لأنّها تقضي حياتها كلّها أمام الكاميرات.
    Ve Kameraların önünde her bir müşterini kelepçelerim. Open Subtitles سيتم القبض على جميع عملائكِ أمام الكاميرات
    Mike sizi Kameraların önünde ağlattı. Open Subtitles مايك جعلك تبكين أمام الكاميرات
    Kameraların önünde bunu söylememeliydin. Open Subtitles يجب عليك تفادي قول ذلك أمام الكاميرات
    Bak, halka açık bir yere gideriz, ve kameraların önüne çıkarım. Open Subtitles .أنظر نحن سوف نكون مع الجمهور وأنا خرجتُ من هناك ..من أمام الكاميرات
    kameraların önüne çıkmadan kravatını düzeltmek isteyebilirsin. Open Subtitles ربما تحتاج أن تُعدل ربطة عنقك قبل أن تقف أمام الكاميرات.
    Kameralara gerektiği kadar bekleyeceğinizi söyleyin. Open Subtitles في الحصول أمام الكاميرات ويقولون نحن في انتظار ما دام أنه يأخذ.
    Arkadaşlarının öldüğü bir günde Kameralara şirinlik taslıyorlar. Open Subtitles إنهم ينوون سرقة ذلك أمام الكاميرات في نفس يوم موت صديقتهم.
    Bu gece sizi yönetmek için beni seçtiler ama kamera önünde olduğumdan bu yana uyum sağladım. Open Subtitles لقد اختاروني لأديركم ولكن بما أني أمام الكاميرات لابد علي بأن اختلط بين الناس
    kameralar önünde teşhir edeceğiniz başkasını bulun. Open Subtitles جد شخص آخر ليكون أمام الكاميرات
    Umarım kameraların karşısındayken onu çıkartacak kadar kafan vardır. Open Subtitles أتمنى أن تتحلّى بذكائك وتخلعهُ أمام الكاميرات.
    Kameralar için onlara birşey vermeniz yeter. Open Subtitles ستفي بالغرض,المهم أن تعطيهما شيئاً أمام الكاميرات
    Hepimizin güçlü olduğu taraflar var. Biz kamera karşısında güçlüyüz. Open Subtitles يملك كل منّا قواه الخاصة، وقوانا تكون أمام الكاميرات.
    Dışarıdaki kameraların karşısına geçip Angela'nın ölümünden sorumlu olduğuna dair bir açıklama yapacaksın. Open Subtitles سوف تقفى أمام الكاميرات هناك وتقولى انك مسلة عن موت أنجليا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more