Çünkü aşırı meraklı birinin önünde özel bir konuşma yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لأنني تلقيت محادثة خاصة أمام شخص فضولي جداً؟ |
Hiç tanımadığım birinin önünde konuştuklarıma bak. | Open Subtitles | يا للهول، أنظر إليّ أثرثر أمام شخص غريب. |
Tamamen yabancı birinin önünde soyundun mu? | Open Subtitles | أخلعتى ملابسك أمام شخص غريب؟ |
Hiç kimse bu özelliklere sahip birinin önünden topu çekmez. | Open Subtitles | لا أحد يزيح الكرة من أمام شخص يحمل كلّ هذه الصفات |
Ben olsam bu özelliklere sahip birinin önünden çekmezdim. | Open Subtitles | من أمام شخص يحمل كلّ هذه الصفات |
- Belki yaşamak için değil, ama herkes dövülmüş bir adamın önünde durup, tetiği çekebilir. | Open Subtitles | ولكن أى شخص يمكنه الوقوف أمام شخص تلقى ضربا مبرحا ويقوم بسحب الزناد |
Ben sadece, başka bir adamın önünde duran bu işi bu şekilde halletmenin garip olduğunu fark eden bir adamım. | Open Subtitles | أنا مجرّد شخصٍ يقف أمام شخص... مدركاً أنّها طريقةٌ غريبةٌ للتعامل مع الوضع. |
Yeni ayrılmış bir adamın önünde espri yapma. | Open Subtitles | لا تمزحي أمام شخص انفصل للتّو. |