10 yaşımdayken kardeşim gözümün önünde vuruldu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،حينما كنتُ في العاشرة من عُمري أخي أُردِيَ ومات أمام عينيّ. |
Ortağının kulak kılları gözümün önünde büyüyor. | Open Subtitles | وشريكك ينمو لديه شعر أذن أمام عينيّ. |
Hepsi çok açık biçimde gözümün önünde oldu. | Open Subtitles | الأمور تبدو واضحة أمام عينيّ |
O arkadaşlığı sağlamlaştırdığıma bu adamın cesedinin henüz gözlerimin önünde düşmesine. | Open Subtitles | أو قد كونتُ بتلك السرعة تلك الصداقة، وبأنني قد كنت أعرف هذا الإنسان الذي سقطت جثته أمام عينيّ |
Henüz 10 yaşımdayken, ailem gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | عندما كُنتُ في العاشِرة من عمري، قُتِل والديّ أمام عينيّ |
Çok defa gözlerimin önünde sahneler beliriveriyor ve gerçekler mi yoksa değiller mi kavrayamıyorum. | Open Subtitles | غالباً، أنا أرىَ مشاهداً تمرّ من أمام عينيّ وأنا لاأعلمُ إذا ماكانت أحلاماً حقيقيّةً. |
Hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyordu. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد مرّت حياتي أمام عينيّ. |
- Erkekliğim, dinçliğim, kalbim gözümün önünde eriyor. | Open Subtitles | شبابي وقلبي يضيعان أمام عينيّ |
gözümün önünde nesneler dalgalanıyor. | Open Subtitles | أرى الأشياء تتمايل أمام عينيّ |
Bulmuştum. Ve gözümün önünde Will'i ikiye ayırdı. | Open Subtitles | فعلتُ، فإذا به يقطع (ويل) إلى شريحتَين، أمام عينيّ. |
Onu benden almaya çalıştın, burada, gözümün önünde. | Open Subtitles | - حاولت أن تأخذها منّي هنا، أمام عينيّ. |
gözümün önünde vurdular herifi. | Open Subtitles | أردوه من أمام عينيّ! |
Farrow, adamı gözümün önünde öldürdü. | Open Subtitles | قتله (فارو) أمام عينيّ |
Sadece, siz burada oturmuş, çay içip çene çalarken 17 çocuk, gözlerimin önünde öldü. | Open Subtitles | فقط بينما تجلسون هنا... وتشربون الشاي وتتحدثون... مات 17 طفلا أمام عينيّ |
Her acılı sancının, Hope'umu gözlerimin önünde görmeye beni bir adım daha yaklaştıracağı bilerek hem de. | Open Subtitles | من خلال معرفتي أنَّ .. كل تقلّص وعذاب يُقرّبني خطوةً أكثر لرؤية "أملي" أمام عينيّ |
Kocam ve çocuklarım gözlerimin önünde katledildiler. | Open Subtitles | ...زوجي وأطفالي قتلوا أمام عينيّ |
Sonra birdenbire gözlerimin önünde yok oldu. | Open Subtitles | ومن ثمّ اختفى... من أمام عينيّ مباشرةً |
Nispet yapar gibi gözlerimin önünde seni öldürür. | Open Subtitles | سيقتلك أمام عينيّ نكاية فحسب. |
gözlerimin önünde ölüyordu. | Open Subtitles | كان يحتضر أمام عينيّ مباشرة |
Resmen, hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. | Open Subtitles | حسناً؟ لقد مرّت حياتي أمام عينيّ |
Hayatım gözlerimin önünden geçti. | Open Subtitles | تراءت أطيافُ حياتي أمام عينيّ! |