güvenlik memurundan üsse,radar her iki füzeninde yörüngeden alçaldığını saptadı. | Open Subtitles | ضابط أمانِ القاعدة. الرادار يُؤكّدُ بان كلتا الصاروخين على مسار الهبوطِ. |
Araba üreticileri güvenlik standartlarını yükseltmek için her sezon ultraviyole dolgu macunlarını arttırır. | Open Subtitles | شركات مجذافِ تُضيفُ أكثرَ مانعات التسرب فوق البنفسجية كُلّ فصل لبَقاء متقدّمِ معاييرِ أمانِ. |
güvenlik faktörü. Önce biz gidelim. | Open Subtitles | عامل أمانِ نحن سَنَذْهبُ أولاً |
Bak. Senin için yeni bir güvenlik demiri koydurdum. | Open Subtitles | النظرة , a سكّة أمانِ جديدةِ ركّبَ فقط لك. |
Eğer endüstriyel güvenlik protokollerine uyulmadıysa bu atıklardaki metan gazı yeraltı suyuna girer. | Open Subtitles | والبقية البقايا تحت الأرض؟ إذا إتفاقياتِ أمانِ صناعةِ لَمْ يُتْلَ، الميثان في سائلِ fracking تَدْخلُ المياه الجوفيّةُ. |
- Laboratuar güvenlik ekipmanı. | Open Subtitles | ادوات أمانِ للمختبرِ. |
- güvenlik donatımı. | Open Subtitles | ادوات أمانِ للمختبرِ. |
memur güvenlik parolası. | Open Subtitles | -إنّها "كلمةُ أمانِ الضّابط ". |
güvenlik kontrolörüydü. | Open Subtitles | هو كَانَ a مفتش أمانِ. |
- Otomatik güvenlik kalkanları. | Open Subtitles | (تنهدات) آلية دروع أمانِ. الموافقة. |