Bir oğlanla gecelemesi için Amber'a izin mi verdin? | Open Subtitles | انت اعطيت أمبير الاذن لكي ينام الصبي هنا ؟ |
Amber. Anne. Neden bazı erkekler sünnetsiz? | Open Subtitles | أمبير , أمبي لماذا بعض الرجال ليسوا مختونين ؟ |
Willy, bu Amber, kız kardeşim. Amber, Willy patronum. | Open Subtitles | ويلي هذه أمبير اختي أمبير هذا رئيسي في العمل |
Sadece 15 amper ama ışıklar, televizyon ve dondurucu için yeterlidir. | Open Subtitles | شدة التيار 15 أمبير فقط ولكنّه كافي لتشغيل الأضواء والتلفاز والمجمد |
1 ampul d50 ve 2 gram kalsiyum karbonat hazırlayın. | Open Subtitles | أعطها 1 أمبير من دي 50, 2غ من كربونات الصوديوم |
Roland Umber'ın madde bağımlılığı geçmişi var mı? | Open Subtitles | هل كان لدى رونالد أمبير سوابق مع المخدرات ؟ |
- Home Improvement programını kaçırmak istemiyorum. - Kapa çeneni, Amber. | Open Subtitles | انا لا اريد التأخر عن تحسين المنزل اصمتي , أمبير |
Amber, bir kadının, erkeğe ne kadar ihtiyacı varsa, bir balığın da bisiklete o kadar ihtiyacı var. | Open Subtitles | أمبير احتياج المرأة للرجل مثل احتياج السمك للدراجة |
Amber'la takılmak, daha iyisini yapabileceğimi fark etmemi sağladı sanırım, anlıyor musun? | Open Subtitles | اعتقد الحصول على أمبير جعلني أدرك يمكنني القيام بشيء افضل , اتعلمين ؟ |
Daha inanılmazı, infazdan sonra, Raisuddin Stroman'ın en büyük kızı eski bir mahkum ve bağımlı olan Amber'a ulaştı | TED | الأكثر إثارة للدهشة، بعد الإعدام، توصل "ريسدين" لابنة سترومان" الكبري "أمبير"، المدانة السابقة، والمدمنة. |
- Yarı doğru. "Amber D'Alessio. Sosisle sevişti." | Open Subtitles | "أمبير دى السو" مارست الجنس مع كلب هائج. |
Amber babasının çalıştığını bile bilmiyor. | Open Subtitles | أمبير حتي لا تعلم أنهذاعملابيها. |
- Cahil ben. - Hayır. Amber konusunda şöyle düşünüyorum aslında. | Open Subtitles | هنا فكرنا بشأن (أمبير) أعتقد بأن يجب علينا إجراء إختبار تجريبي |
Amber partideyken aradı ve ben de onları almaya gittim. | Open Subtitles | لقد إتصلت بي (أمبير) أثناء الحفلة و لقد ذهبت لإصطحابهما |
Amber, eve gitmek için farklı bir yol kullanacağım. Ne? | Open Subtitles | لا أعلم يا (أمبير) ، قد أسلك طريقاً مختلفاً للمنزل |
Tony ve Amber'in kaydettiğimiz görüntülerini analiz ettik. Kadın, baskın olan partner çıktı. | Open Subtitles | لقد حللنا ما سجلناه لـ(توني) و(أمبير) إتضح انها المهيمنة |
Bu kablolar, makine tam güç ile çalışırken tam 13 bin amper akım taşıyabilir. | TED | هذه الكابلات تحمل 13 ألف أمبير حين تعمل الآلة على الطاقة القصوى |
Picana electrica sadece 1 mili amper şok verir. | Open Subtitles | و جهاز الصدمات الكهربائية يمنحك صدمات فقط واحد من ألف أمبير |
Tam olarak beş mili amper. Yedi, kalbin durmasını sağlıyor. | Open Subtitles | خمسة مللي أمبير تحرّيًا للدقّة، أما 7 قد يسببوا سكتة قلبيّة. |
- Sistolik 40. - Bir ampul epi verin. | Open Subtitles | انقباض قلبها 40 اعطيها أمبير الإبنفـريـن |
Kimliği belirsiz 21. kişideki dikiş izleri Roland Umber'ınkilerle uyuyor. | Open Subtitles | نمط الغرز على المجهول 21 يطابق رونالد أمبير |
Yanliş okumuyorsam bu panel 7200 amperlik. | Open Subtitles | هذه اللوحة، إن كنت أقرأها ، بشكل صحيح 200 أمبير للكهرباء |
Oliver az önce altı mili amperle kendinden geçti. | Open Subtitles | (أوليفر) فقد الوعي إثر صعقه بـ 6 مللي أمبير. |
Tetani 16'dan 19 mili ampere kadar çok kesin bir aralıkta meydana gelir. | Open Subtitles | التكزز يحصل عند مجال محدد بين 16 إلى 19 ميلي أمبير |
75 miligram lidosen ve 1 ünite adrenalin lazım. | Open Subtitles | أحتاج 75 mg من lidocaine وواحد من أمبير epinephrine. |
Elektrik verilen bir havuzda 50 miliamper normal bir insanın ölmesi için yeterlidir. Biraz daha azıyla bir ampulü yakmak mümkün. | Open Subtitles | لو وضعت الكهرباء فى حمام سباحة سيتطلب الأمر 50 ميللى أمبير لقتل إنسان عادى |