eşyalarımı toplamak ve yarım kalan işlerimi halletmek için birkaç saat verin sadece. | Open Subtitles | أعطني بعض الوقت ﻷحزم أمتعتي و أجمع معداتي و أنهي بعض الأشغال العالقة |
O zaman çık dışarı, yıkanıp eşyalarımı toplamam gerek. | Open Subtitles | من الأفضل لأن تذهب الان لأستحم وأحزم أمتعتي |
bavullarımı her zaman yardımcım toplardı. | Open Subtitles | مدبرة المسرح في العادة هي من توضب أمتعتي |
Giyecek bir şeyim yok. Birileri Valizlerimi çaldı. | Open Subtitles | أحدهم سرق أمتعتي ولم أجد ما أرتدية للنوم |
Hemen Çantamı toparladım ve buraya iki üç hafta kalmaya geldim. | Open Subtitles | حزمت أمتعتي بلا تفكير وجئت إلى هنا لأسبوعين أو ثلاثة |
Bak, ben valizimi alayım, - bir taksi tutup otele gideyim. | Open Subtitles | سأحضر أمتعتي و أستقل سيارة أجرة إلى فندقي |
Yalnızca Bavulumu toplayacak vaktim var... seni bıraktıktan sonra gideceğim. | Open Subtitles | ليس لي الوقت سوى أن أحزم أمتعتي وأن أوصلك، ثم سأذهب |
Birinin eşyalarımı karıştırması çok garip. | Open Subtitles | من الغريب أن يقوموا بتفتيش أمتعتي كما فعلوا |
Ailemle geçen yılın ardından gitmek için eşyalarımı hazırlıyordum... | Open Subtitles | كل شيء رجع سيء كما كان كنت أحزم أمتعتي للرحيل.. |
eşyalarımı toplamayla meşgul olmasaydım size yardım edebilirdim! | Open Subtitles | ربما كان بإمكاني أن أصلحه لو لم أكن مشغولاً بحزم أمتعتي |
- eşyalarımı toplarken unutmuşum. | Open Subtitles | لأنني أظن بأني نسيته عندما حزمت أمتعتي. بالتأكيد. |
Eğer böyle davranacaksan belkide bavullarımı toplayıp annemim yanına taşınmam gerekecek. | Open Subtitles | إذاً ربما يجب علي أن أحزم أمتعتي وأذهب للعيش معها |
Havaalanındayım; gürültü için bağışla, bavullarımı bekliyorumda. | Open Subtitles | نعم، أنا في المطار سامحني على الإزعاج أنا أقوم بجلب أمتعتي |
Valizlerimi toplayıp, biletleri almaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لأحزم أمتعتي وأشتري التذاكر |
Nasıl gitsin, işte. Çantamı toplayıp, gelsem diyorum. | Open Subtitles | نظراً لمجريات الأمور أفكّر بحزم أمتعتي والعودة إلى المنزل . |
valizimi alıp onu odama geri götürür müsün? Harika. | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تعيد أمتعتي إلى الجناح؟ |
Üzerimde nakit yok ama Bavulumu taşımak istersen yukarıya çıkınca verebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أملك نقداً ولكن إذا أردت أن تحمل أمتعتي سأعطيك بطريق العودة |
Hayır, ahbap. Ben gelemem. Toplanacak eşyalarım var. | Open Subtitles | لا , يا رجل , لا أستطيع , ما زال علي حزم أمتعتي |
- Ne? Ben taşınırken arabama ve eşyalarıma baksana. | Open Subtitles | راقبوا السيارة لأنني أنقل أمتعتي |
Umutsuzca kaçmak istedim, ...çantalarımı toplayıp, tüymek. | Open Subtitles | كنت أتوق بشدة للهروب... لحزم أمتعتي.. والفرار |
Bizim seyahat için çanta hazırlıyorum ve onlar sadece dört çantaya izin veriyor. | Open Subtitles | كنت أحزم أمتعتي من أجل الرحلة البحرية وهم لا يسمحوا لنا سوى بـ4 حقائب |
Bıçak. Biliyorum akıllı senı. bavulumda ne işi var bunun? | Open Subtitles | إنها ســكينة - أعرف أيها المُتذاكي, لماذا هي موجودة في أمتعتي ؟ |
Yarın bana gelip bagajlarımı gara taşımama yardım eder misiniz? | Open Subtitles | هل لك أن تأتي إلى شقّتي لتساعدني في حمل أمتعتي إلى المحطّة؟ |
toplanıyorum. Çalışmak zorunda olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أنا أحزم أمتعتي فحسب ظننت أن عليك أن تعمل |