Biliyorsunuz, etkinliği sizin gibi, evet, dinleyiciler oluşturur. | TED | تعلمون، المستمعون أمثالكم هم من يصنعون الحدث |
Bizler, sizin gibi bir seyirci gruplarının varsayımlarda bulunacağına güveniriz. | TED | سنعتمد على حقيقة أن المشاهدين أمثالكم يضعون إفتراضات. |
sizin gibi bu masallara kanan salakları polis yaparlarsa böyle olur. | Open Subtitles | . بوجود بلهاء أمثالكم فى القوة ! تنطلى عليهم قصة كهذه |
Her türlü hayvanı bulabilirsin, aynen Senin gibi, ama yılan yoktur. | Open Subtitles | يمكنك العثور هنا على جميع أنواع الحيوانات أمثالكم لكنك لن تجد أفاعٍ هنا |
Dr. Hood ile çalışmaya başlamadan önce altı ayımı Afganistan, Kabil'de FBI Özel Timi'nde geçirdim sizin gibilerle çalıştım, her gün, istismar edilenleri gözlemledik bilgi topladık ve kötü adamları tespit etmeye çalıştık. | Open Subtitles | قضيت ستة أشهر كعنصر أساسي للمكتب الفيدرالي لمهمة قوات النسر "في "كابول، أفغانستان عملت بشكل يومي مع أشخاص أمثالكم |
Bunu yaptım, çünkü benim gibiler... sizin gibilerin... hayatlarıyla oynamayı severler. | Open Subtitles | أنا فعلتها لأن الناس يحبوني.. كي ألعب بحياة الأشخاص أمثالكم |
İçki tüketimi ve seksi açıkça gösterdiğinden dolayı sizin gibi küçüklere uygun değil. | Open Subtitles | ولإحتوائها على مشاهد مخلّة وتعاطيمخدرات.. هي ليست مخصصة للصغار أمثالكم |
Çünkü bol para kazanıyorum. Ve param olunca sizin gibi fakir zavallılarla takılmak zorunda değilim. | Open Subtitles | وعندما تملك المال لا يتوجب عليك التسكع مع فاشلين أمثالكم أيها الشبان |
Büyük babam yaşamak için sizin gibi katilleri avlardı. | Open Subtitles | و كان جد والدى يقتل الحثاله من أمثالكم لأجل أن يعيش |
Çünkü sizin gibi korkaklar göğüs gerip gerekeni yapmaz. | Open Subtitles | و هذا لأنك جبناء أمثالكم لا يتجرأون و يقومون بم عليهم |
Çünkü sizin gibi korkaklar göğüs gerip gerekeni yapmaz. | Open Subtitles | و هذا لأنك جبناء أمثالكم لا يتجرأون و يقومون بم عليهم |
Şimdi ise beyler, müsaadenizle, sizin gibi insanlarla iş yapma tehlikesiyle ilgili bir konferansa katılacağım. | Open Subtitles | والآن ، يا سادة ، بعد إذنكم أنا لديّ مؤتمر لأتحدث عن أخطار التعامل مع أمثالكم |
sizin gibi zalimlerle anlaşmak yerine ölmeyi yeğlerler. | Open Subtitles | سيفضلون الموت عن التعامل مع أمثالكم من الهمجيين |
Tarafımca sizin gibi sorunlu gençlere yardım edip emellerinize, eğitiminize, ailelerinize, onların geleceklerini mahvedebilecek toplumdaki olumsuz örnekleri engellemek için yaratılmıştır. | Open Subtitles | أبدع على يدي لمساعدة المراهقين المزعجين أمثالكم في تفادي الأنماط السلبية في مجتمعنا والتى من الممكن أن تدمر طموحاتكم |
Şirketim, sizin gibi turistleri koruma konusunda uzman. | Open Subtitles | شركتي، نحن متخصصون بالتأمين على السيّاح أمثالكم. |
Bunlardan da kötüsü, o başımıza Türkleri, Tatarları ve Senin gibi melez köpekleri gönderdi. | Open Subtitles | و الأسوأ من ذلك يرسل لنا الأتراك و التتار و أولاد الزنا أمثالكم. |
Senin gibi serseriler ne yapabilir? | Open Subtitles | ماذا بامكان حثالة أمثالكم أن يفعلوا؟ |
*Almanya'nın Senin gibi genç insanlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | ألمانيا بحاجة ماسة لشباب من أمثالكم |
Şimdi... normalde sizin gibilerle hiç konuşmam, ama konuşsam, size derim ki, gidin televizyonda | Open Subtitles | الآن... عادتًا لا أتحدث مع أمثالكم في المقام الأول، ولكن إذا حدث وتحدثت، |
Sizin gibiler internetten başka birinin fikrini ve yaratıcılığını alır kopyalar ve sahnede performansını sergiler. | Open Subtitles | مشكلة أمثالكم انكم تلتقطون أفكار شخص آخر وإبداعه من الانترنت تقلدون وتقومون بالأداء على المسرح |
Şehri sizin gibilerden koruduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | سعيدة أننى أحمى المدينة من أمثالكم |