Onun gibi adamlar böyle zayıflıklarınızı kullanıyorlar zaten. | Open Subtitles | الرجال أمثاله يعتمدون على مثل نقطة الضعف هذه |
Ama aslında... Onun gibi adamlarla ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن الرجال الغير عاديين أمثاله يجعلوني أبدو سيئاً |
Onun gibi doktorlar tahmin yürütmezler. İşlerini yaparlar. | Open Subtitles | الأطباء أمثاله لا يفترضون بل يقومون بالعمل |
Onun gibilerin içi rahat değildir hiçbir zaman kendilerinden üstün kişiler karşısında. | Open Subtitles | أمثاله لا يمكن أن ترتاح قلوبهم إذا رأوا أحداً أعظم منهم، |
-Savaşta Onun gibi binlercesi vardı. Bakıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | وسيكون هناك الآلاف أمثاله مع إستمرار الحرب ، إنه يحتاج للرعاية |
Bak, ona karşı dikkatli ol özellikle Onun gibi tiplere. | Open Subtitles | برنامج " أوبين مايك"؟ خذي حذرك منه و من أمثاله |
Ona kızın Onun gibi çocuklardan hoşlanmadığını söyle. | Open Subtitles | بقول من؟ فقط اخبريه أنها لا تحب أمثاله كما لو أنها تواعد رواد الفضاء فقط.. |
Onun gibi herifler biraz parayla defedilir. | Open Subtitles | الأوغاد أمثاله يمكن التخلص منهم فقط بصرف سنتان |
Beşinci Kol'u kışkırtan, Onun gibi rahipler. | Open Subtitles | كهنةٌ أمثاله هم الذين يُحرّضون الرتل الخامس. |
Evet, tam da senin gibi adamların, Onun gibi adamları vurdukları yerlerden birinde. | Open Subtitles | أجل، في أماكن يُحبّ رجال أمثالك وضع رصاصات في رجال أمثاله. |
Onun gibi Avustralyalılar, 80 sente bir düzine alırım onlardan. | Open Subtitles | الأستراليين أمثاله يمكنني شرائهم بالدرزن ب80 سنت |
WITSEC Onun gibi adamlar için cehennemin 9. halkası gibi bir şey. | Open Subtitles | برنامج حماية الشهود مثل فوّهة الجحيم للرجال أمثاله. |
Ayrıca bir tek o olsaydı farklı olurdu ama nereye gidersen git izini sürmeye çalışacak Onun gibi bir yüz kişi daha olacaktır. | Open Subtitles | .يحارب القذارة ولا يتوقف وسيكون شيء واحد لو كان هو فحسب ولكن سيكون هنالك المئات من الرجال أمثاله |
Onun gibilerin ortaya çıkmasını karım kıyamet alameti olarak görüyor. | Open Subtitles | تقول زوجتي إن ظهور أمثاله يشير إلى نهاية العالم. |
Yani, alet onun gibileri işlerinden sonsuza dek etmekle tehdit ediyorsa neden onu un ufak etmiyorlar ki? | Open Subtitles | أعني، لو كان يُهدد بدفع أمثاله للتوقف عن العمل للأبد لمَ لا يتخلص منه فحسب؟ |
Ya burada onun gibilere iş işten geçmeden yardım edecek bir şeyler varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان لدينا شيء هنا لمساعدة الآخرين أمثاله قبل ان يفوت الآوان؟ |
İnsanların dünyasında onun gibilerle başa çıkmak için bazı kurallar vardır. | Open Subtitles | لذا فالعالم البشري لديه قوانينه الخاصة في التعامل مع البشر أمثاله |
Bunun gibi piçlerden nefret ediyorum. İnsan hayatına fiyat biçemezsin ki! | Open Subtitles | أكره الأوغاد أمثاله لايمكن أن تضع سعرا لحياة الإنسان |
Bu tip adamlar kitlelere ulaştığı zaman ne yaparlar biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ما يفعله أمثاله حينما يحظون بجمهور؟ |
dünya aleminde hala Onun gibiler... çok varlıklı ve neredeyse... | Open Subtitles | و لكن مع ذلك في مملكة الأرض إن الرجال أمثاله يستطيعون تجميع ثروات هائلة |
Makineyi asla sızılmayacak bir kara kutu olarak yapmamın nedenlerinden biri de Onun gibi insanlar. | Open Subtitles | الناس أمثاله هُم أحد الأسباب التي جعلتني أجعل الآلة صندوقاً أسوداً لا يُمكن إختراقه. |