temsil ettiğim şey yüzünden beni sevmeyen birisiyle ilk kez karşılaştığım an buydu. | TED | وكانت المرة الأولى التي أواجه فيها شخصًا لا يحبني ببساطة بسبب ما أمثله. |
Annenin onu tekrar temsil etmeme izin verene kadar üç menajeri öldürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لقتل ثلاثة وكلاء آخرين، قبل أن تدعني والدتكِ أمثله مرةً أخرى. |
Glee kulübünü sevdiğimi biliyorsun ama temsil etmem gerekmiyor. | Open Subtitles | تعلمين , أنني أحب نادي غلي فقط انا لا أعرف لماذا يجب أن أمثله |
temsil ettiğim şirket, konu iş olsun insan olsun nereye yatırım yapacağımız konusunda çok seçici. | Open Subtitles | التكتل الذي أمثله خاص جدا مع من نستثمر في مجال الأعمال التجارية والناس |
Dizini temsil etmeme gelince ben olsam kimseye o türde bir yetki vermezdim. | Open Subtitles | و بالنسبه لما أمثله بالنسبه لبرنامجك لن أقوم بإعطائي أو أي شخص آخر تلك القوه |
Bu portre sadece benim değil temsil ettiğim makamın da portresidir. | Open Subtitles | فهي ليست لوحة شخصية لي بل للمنصب الذي أمثله |
İsim vermeyeceğim, hangi örgütü temsil ettiğimi söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن لن أذكر أسماء أو أقول لك من أمثله |
temsil ettiğim adam yeni bir tedarikçi arıyor ama sadece en kaliteli ürünü arıyor, yani... | Open Subtitles | حسناً، الرجل الذي أمثله يريد مموناً جديداً ولكنه يسعى فحسب لمنتج، لذا... |
- temsil ediklerim yüzünden. | Open Subtitles | ما أنا أمثله هذا غير منطقي |
Ediyor. Ben de onu temsil ediyorum. | Open Subtitles | هو يمثلها ، وأنا أمثله |
Tommy'e bayılırım ya. temsil etmediklerim arasında en sevdiğim oyuncudur. | Open Subtitles | أحب (تومي) إنه ممثلي المفضل ولا أمثله |
Evet, onu temsil etmek istiyorum." | Open Subtitles | أريد أن أمثله." |
Onu neden mi temsil ediyorum? | Open Subtitles | لم أمثله ؟ |
Onu temsil ediyorum. | Open Subtitles | أنا أمثله |