"أمراً جيداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi bir şey
        
    • için iyi
        
    Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. Open Subtitles بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً
    Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. Open Subtitles بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً
    Ve belki de bu iyi bir şey, değil mi? Open Subtitles وكنت أفكر في أنه قد يكون أمراً جيداً أليس كذلك؟
    Belki burada beş yıl çalıştıktan sonra artık bu iyi bir şey değildir. Open Subtitles ربما بعد 5 سنوات من العمل هنا لم يعد هذا أمراً جيداً
    Okuldakiler seni aday gösteriyorsa şartlı tahliye memurun için iyi gözükmez miydi? Open Subtitles ألن يبدو أمراً جيداً لمشرفك لو ان الاولاد في المدرسة صوتوا لأجلك؟
    Eski çağlarda yaşayan Yunanlıların ana düşüncesi ölü olmanın çok iyi bir şey olmadığıdır. Open Subtitles الفكرة العامة هنا بأن الإغريق القدامى بأن تصبح ميتاً, ليس أمراً جيداً
    Ted, biraz caydırıcı olmak iyi bir şey olabilir. Open Subtitles تيد، القليل من الفوضى قد يكون أمراً جيداً
    Çılgınlık her zaman o kadar iyi bir şey değildir. Open Subtitles نداءُ الطبيعة ليس أمراً جيداً معظم الوقت
    Aynı zamanda o konuda da çalışabilirim. Ayrıca bence yalan söylemesi iyi bir şey. Open Subtitles أستطيع العمل على الأمر بنفس الوقت بالاضافة إلى أنني أعتقد أنه أمراً جيداً انه يكذب
    Bu da iyi bir şey. Polisin dinlemesini zorlaştırıyor. Open Subtitles مما يجعله أمراً جيداً أشدّ صعوبة على الشرطة أن تنصت لما يجري في الداخل
    Sadece, iyi bir şey yaptın. Şimdi berbat etme. Open Subtitles أؤكد فحسب أنك فعلت أمراً جيداً ولاتفسد ذلك الآن
    Hayatlarında iyi bir şey olsun isteyen insanların ebeveynlerini öldürmeleri gerektiğini düşündük o kadar. Open Subtitles فكرنا أن على الناس أن يقتلوا آبائهم ان ارادوا أن ينتجوا أمراً جيداً في حياتهم
    Okurken kendinle mi ilgili yazdığını düşündüm ve bu iyi bir şey değil. Open Subtitles أنا فقط ، عقلي بدأ في التساؤل عندما كُنت أقرأه وهذا ليس أمراً جيداً ، حسناً ؟
    Ben de öyledir diye düşünmüştüm zaten, ama bu iyi bir şey değil mi? Open Subtitles ظننت أن الأمر سيكون هكذا، ولكنه في الحقيقة أمراً جيداً
    Belki de savunmasız kalmanın iyi bir şey olabileceği ihtimalini incelemeliyiz. Open Subtitles رُبما ينبغي علينا إستكشاف إمكانية كونك مُعرض للضعف أمراً جيداً
    Güven bana, bu iyi bir şey. Ancak hızlı çalışmalıyım. Open Subtitles ثق بي ، هذا أمراً جيداً ، لكن أحتاج إلى العمل سريعاً
    Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم ما إذا كان هذا يُعد أمراً جيداً أم لا
    Kim ne derse desin, mesafe koymak iyi bir şey değil. Open Subtitles لا أهتم بما يقوله أحد. الحاجة إلى الانفصال المؤقت ليست أمراً جيداً.
    Kim ne derse desin, mesafe koymak iyi bir şey değil. Open Subtitles لا أهتم بما يقوله أحد. الحاجة إلى الانفصال المؤقت ليست أمراً جيداً.
    İyi bir şey de olabilir, kötü bir şey de. Open Subtitles يمكن أن يكون أمراً جيداً أو سيئاً
    Ona aileye katkıda bulunma fırsatı vermek hepimiz için iyi olabilir. Open Subtitles إعطاؤها فرصة للمساهمة للعائلة سيكون أمراً جيداً لنا جميعاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more