Pirinç bir yürütme, emretti ama o tetiği çekemedi. | Open Subtitles | ،كبار الضُباط أمروا بتنفيذ حكم الإعدام .لكنه لم يستطع سحب الزناد |
Mahkeme, kayıtların gizlenmesini emretti. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.القُضاه أمروا باغلاق السجلّات |
Ayrıca, nükleer olarak silahlanmış denizaltılarına 90 metreye çıkma emri verdiler yani ateş etme derinliğine. | Open Subtitles | وأيضاً، أمروا غواصاتهم النووية بالإرتفاع إلى 100 متر... عمق إطلاق النار. |
Onu yok etme emri aldılar, ama denizaltı etkisiz hale getirildi. | Open Subtitles | هم أمروا لتحطيمه، لكن عطّل. |
Daha tesirli önlemler alınmasını emrettiler. | Open Subtitles | أمروا بتدابير أكثر تشددا. |
Gerak'a, uyuşmazlığı bastırmasını emrettiler. | Open Subtitles | (لقد أمروا (غيراك بقمع الشقاق في صفوفنا |
Her Müslümana, kadın ya da erkek, dışarı çıkıp öğrenmeleri için emir verilmiştir. | Open Subtitles | كل مسلم و مسلمة أمروا أن يذهبوا و يتعلموا لأجل أنفسهم |
O insanlar yok edilmeni emretti. | Open Subtitles | هؤلاء الناس أمروا بقتلك |
- Saldırıyı Jimenez emretti sanıyor. | Open Subtitles | يظن أن الـ(خيمينيز) أمروا بتنفيذ الهجوم |
Randımanı çoğaltma emri verdiler. | Open Subtitles | أمروا بالاسراع في العملية |
Ve bir gün gelecek Coonan'a vur emri veren şerefsizleri de bulacağım. | Open Subtitles | ويوم ما قريباً، سأجد السفلة الذين أمروا (كونان) بقتلها. |
Statükoyu sorgulamaları için emir verilmiştir. | Open Subtitles | لقد أمروا بتحدى الوضع الراهن |