"أمرٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• konuda
• birşey
• şeyin
• şeyden
• bir şeyler
• Bir şey
• bir şeyi
• şeye

Benimle istediğin zaman her konuda konuşabileceğini biliyorsun, değil mi?
أتعلم بأنّك تستطيع ان تتحدث معي في أي أمرٍ كان؟

Bu sabah duşta başka bir konuda yardım etmedim mi zaten?
ألم أساعدك في أمرٍ ما هذا الصباح في المسبح؟

Bu gece hayatlarımızdan çok daha büyük birşey için savaşacağız.
اليوم سنُقاتل من أجل أمرٍ أعظم من قتالنا لأنفسنا بحقّ

Buna laboratuvarda bakıldığı zaman... beni arayın Şerif, herhangi birşey bulursanız...
سيتعين عليّ فحص هذه بالمختبر إتصل بي أيها المأمور إن كان هنالك أي أمرٍ جديّ

Size söylediği her şeyin, verdiği her emrin yaşlı, hasta ve ölmek üzere olan birinin kuruntuları olmadığını nereden bileceksiniz.
،أيّ شيءٍ يخبرك به أيّ أمرٍ يصدره لك كيف عساك أن تعرف أنّها ليست مجرّد أوهام عجوز مريض مجنون يحتضر؟

Bir şeyden memnun olup olmadığımı sormak için...
إذا أرادت أن تعلم عمّا إذا كنتُ سعيداً حول أمرٍ ما, تقول:

Dün sabah gitmek için ısrar etti, sanki bir şeyler canını sıkıyordu.
صباح أمس أصرّت على المغادرة و كأنها كانت قلقة بشأن أمرٍ ما

Ve biliyorsun ki başına kötü Bir şey gelmesine asla izin vermem.
و أنت تعلمين أنني لن أسمح أن يحصل له أي أمرٍ سيء

2010'da, kemik ve diş analizleri şaşırtıcı bir şeyi ortaya çıkarmıştır.
عام 2010، كشف تحليل عظامها و أسنانها عن أمرٍ مثير للدهشه

Olağan dışı dalgın veya herhangi bir konuda sıkıntılı mıydı? Dalgındı, evet.
هل كان منشغلاً أو يواجه صعوبة بشأن أمرٍ غير اعتيادي ؟

Bir konuda en iyi olmak çok nadir bulunan bir şeydir. Böyle bir şeyi elinin tersiyle itemezsin.
أن نكون الأفضل في أمرٍ ما هو شيء نادر للغاية. لا تفرط بشيء كهذا.

Ama şimdi başka bir konuda yardımınıza ihtiyacım var.
لكنّي أحتاج إلى مُساعدتك الآن في أمرٍ آخر.

Üzgün görünüyorsun-- hakkında konuşmak istediğin birşey varmı?
تبدين حزينة هل تريدين التحدث بشأن أمرٍ ما؟

Biliyorum, fakat birşey hakkında fikrini almak istedim.
‫أعلم، ولكن أرغب في إستشارك بشأن أمرٍ ما.

Eğer garsonun anlattıkları doğruysa bence daha çok bir şeyin sonundasınız.
لو كنتُ سأُصدّق النادل، فيبدو أنّك قريب من نهاية أمرٍ ما.

Senin için yaptığım ilk şeyin ahmakça olması hoşuma gitmiyor.
لا يعجبني أنّ أول أمرٍ أفعله من أجلك هو أمر مغفل

O zaman buradayken yaptığı her şeyden seni sorumlu tutabilirim!
إذاً، يمكنني تحميلكِ مسؤولية أي أمرٍ يقدم عليه هنا؟

Bir şeyden kurtulmuş olma konusunu çok abartmıştı. - Artık hayatı boyunca ileri bakacakmış falan.
تحدث عن أمرٍ عظيم حول النجاة من شيءٍ ما، كانت كلّ حياته تتوقف عليها

İyi haber ise, konuştuğum tüm araştırmacıların söylediklerine göre okyanustaki gürültü hakkında nispeten kolay bir şeyler yapılabilir.
الأخبار السّارة، كما علمت من كل الباحثين الذين تحدثت معهم، هو أنّه بوسعنا فعل أمرٍ بسيط نوعًا ما بشأن ضوضاء المحيط.

Siz iyi adamlara benziyorsunuz. bir şeyler yapabiliriz.
تبدوان رجلان صالحين، يمكننا الإتفاق على أمرٍ ما

Belli ki bana Bir şey hakkında çok kızgınsın o yüzden konuşalım.
أنتِ من الواضح غاضبةٌُ مني بشأن أمرٍ ما لذا فلنتحدث في الأمر

Aslında başka bir şeyi konuşmaya geldim.
في الحقيقة لقد جئت هنا للتحدث في أمرٍ آخر

Bu biraz korkutucu bir şeye odaklanmak anlamına gelse bile...
حتى لو عنا هذا التركيز على أمرٍ مخيف بعض الشيء.