"أمر عاجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Acil
        
    Onu hemen görmek istiyorsun. Çok Acil. Ölüm kalım meselesi. Open Subtitles انك تريد رؤيتة فى الحال , أمر عاجل مسألة حياة أو موت
    Üzgünüm, Müfettiş Hauser, sizinle hemen görüşmeliyim. Çok Acil. Open Subtitles آسف أيها المفتش هوزر ، و لكن يجب أن اراك فورا ، اٍنه أمر عاجل
    Çok Acil. Evet. Open Subtitles من فضلك أنه أمر عاجل يجب أن أتحدث مع تاتوبولوس
    - Hayır, bu Acil bir durum. - Ne konuda görüşecektiniz? Open Subtitles لا إنه أمر عاجل هل أ ُخبره شيئاً عن الموضوع
    Efendim, bu, biraz Acil bir durum. Bu tesiste değişik bir şey var mı, bunu bilmemiz gerek. Open Subtitles هذا أمر عاجل جداً أيها الميجور نريد أن نعرف اذا كان هناك أي شيء
    Böldüğüm için gerçekten çok özür dilerim, fakat kızınız telefonda ve Acil olduğunu söylüyor. Open Subtitles أنا آسفه جدا لمقاطعتكم لكن بنتك على الهاتف وتقول هناك أمر عاجل
    Terry ve arkadaşının Benny ile Acil görüşmesi gerekiyor. Open Subtitles .لكن تيري وصديقة يريدون التحدث مع بيني فى أمر عاجل حسناً
    Lütfen telefon açmam gerek çok Acil.. Open Subtitles من فضلك، يجب أن أجري إتصالاً هاتفياً إنه أمر عاجل لقد عثرت على شئ
    Ama size ihtiyaçları var ve bu Acil bir durum. Open Subtitles لكنّي أعلم أنهم يطلبونكِ، و أعلم أنه أمر عاجل
    Hayır. Bunlara hemen ihtiyacım var. Acil. Open Subtitles لا ، أريد هذه الأشياء فوراً إنه أمر عاجل
    Bu sonra tartışırız George ama daha Acil bir mesele var ki dergiden daha fazla köşe çıkarmak durumundayız. Open Subtitles يمكننا مناقشة هذا لاحقاً، ثمة أمر عاجل علينا حذف أعمدة من المجلة
    Hyuk San'dan Acil bir paket geldi. Open Subtitles هذا الملف خاص بجبل الجلد. قيل لي أنه أمر عاجل
    Acil işe gidiyorum, istiyorsanız alın. Open Subtitles أنا ذاهب في أمر عاجل إذا كنت تريدها، خذها
    Acil olduğunu sanmam ama tamam ararım, sağ ol. Open Subtitles حسناً ، أجل ، أشك في أنه أمر عاجل لكني سوف أتصل به ، شكراً
    Peki, ikimize de bunun neden Acil olduğunu sormak için oyun oynadığınız için teşekkür ederiz. Open Subtitles معاوني قال انه أمر عاجل. حسناً، شكراً لكونك مُقتَصدة معنا نحن الاثنين بسؤالك لماذا كان أمراً عاجلاً
    Ulağınız konuşulacak Acil bir meseleniz olduğundan bahsetti. Open Subtitles رسالتكِ قالت أن هنالك أمر عاجل لمناقشتة.
    Acil olduğunu ve şehirden ayrılmadan önce benimle görüşmesi gerektiğini söyledi. Open Subtitles تقول أنه أمر عاجل وتحتاج اللقاء قبل أن تترك المدينة
    Acil bir şey olabilir, sanırım. Open Subtitles أنّي عليّ أن أسأل بما أني في هذا الطابق أظنه أمر عاجل
    Sabah direktörle görüşecektim ama ne yazık ki Acil bir durum çıktı. Open Subtitles يفترض أن أجتمع إلى المدير صباحًا، لكن للأسف، طرأ أمر عاجل.
    Siber güvenlik meselesini bu kadar Acil yapan da bu. Open Subtitles في الماضي, وهذا الجزء الذي يجعل مسألة البحث عن الأمن الشبكي أمر عاجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more