Bu yapının anlaşılması tedavilerin geliştirilmesi için çok önemli. | TED | إن فهم هذا الهيكل هو أمر في غاية الأهمية لتطوير العلاجات لها. |
O yüzden uyku ve hafıza güçlendirme de çok önemli. | TED | لذا فالنوم وتقوية الذاكرة أمر في غاية الأهمية. |
Bu utanç duvarını yıkmak için oy vermek çok önemli. | TED | أن نصوت أمر في غاية الأهمية لنستطيع أن نحطم هذا الجدار من الخزي والعار. |
Fakat çocuklarla eşcinselliği konuşmak aslında çok önemli. | TED | إلا أن الحديث مع الأطفال عن أمور تتعلق بالمثليّة الجنسية هو أمر في غاية الأهمية. |
Anne ve çocuk sağlığı açısından çok önemli. | TED | وهو أمر في غاية الأهمية بالنسبة لصحة الأم والطفل، |
Buna ihtiyacım var çünkü aile için çok önemli bir meselede lazım. | Open Subtitles | لذا أريد هذا لـ, اوه, حسنا.. انه امر له علاقه بالعائلة أمر في غاية الأهمية |
O halde, dinle bugün seni çok önemli bir konuyu tartışmak için çağırdım. | Open Subtitles | اسمع لقد طلبت منك الحضور هنا لنناقش أمر في غاية الأهمية |
Çünkü yalnız gitmek çok önemli bir şeydir. | Open Subtitles | لأنه دخولها إلى هناك لوحدها أمر في غاية الأهمية |
Yapman gereken çok önemli bir iş var. | Open Subtitles | لدي أمر في غاية الأهمية من أجلك لتقوم به. |
Aslında, kahve hazırlama çok önemli. | Open Subtitles | في الواقع، تحضير القهوة هو أمر في غاية الأهمية. |
Bence bu çok çok önemli bir şey. | TED | بالنسبة لي، إنه أمر في غاية الأهمية. |
Bak bu çok önemli. | Open Subtitles | هذا أمر في غاية الأهمية |
çok önemli bir şey. | Open Subtitles | إنه أمر في غاية الأهمية. |
Bu çok önemli bir şey. | Open Subtitles | إنه أمر في غاية الأهمية |
- Bu çok önemli. | Open Subtitles | - إنه أمر في غاية الأهمية |