"أمضوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • devam edin
        
    • harcadılar
        
    • geçirdiler
        
    • oyalandılar
        
    Siz devam edin ve... Güvenlik kameraları, millet. Open Subtitles أمضوا قدماً يا رفاق إنتبهوا للكاميرات الأمنيّة
    Tamam, siz bensiz devam edin. Open Subtitles حسنًا، تعرفوا ماذا؟ أنتم أمضوا وإذهبوا بدوني
    Siz çocuklar, devam edin ve onları alıp getirmeye çalışın. Open Subtitles "أنتم يا رفاق أمضوا وحاولوا أخذها بعيدًا"
    Hiç gelmeyen bir Batı istilası için on yıllarını harcadılar. Open Subtitles لقد أمضوا عقوداً يُحضّرون لغزوِ غربيِ لَم يحدُ أبداً
    Yaklaşık 500,000 doları boşu boşuna harcadılar. Open Subtitles وهو دون حل. أمضوا حوالي 500،000 $ لطريق مسدود.
    Sonuç olarak, gök bilimci meslektaşlarımın çoğu, gençliklerinin en azından yarısını, arka bahçede gökyüzüne bakarak geçirdiler. TED ولذلك، فإن معظم زملائي من علماء الفلك أمضوا جزءًا من شبابهم وهم ينظرون إلى السماء في الفناء الخلفي،
    Kendilerini kurtaramayacaklarını bilerek son günlerini tekrar başlamak için gerekenleri yaratmakla geçirdiler. Open Subtitles مع العلم أنهم لا يستطيعون إنقاذ أنفسهم أمضوا أيامهم الأخيرة بإيجاد وسائل للبدء في الإنتهاء
    1 tane burada, 2 tane burada Bir paket mısır almak için 1 saat oyalandılar. Open Subtitles واحد هنا، واثنان هناك، أمضوا ساعةً هنا في اختيار علبة ذرة
    Çocuklar siz devam edin. Open Subtitles أمضوا أنتم يا شباب
    Bir şey olmaz, devam edin. Open Subtitles لا بأس. أمضوا قدمًا.
    Siz devam edin. Open Subtitles أوه . أمضوا قدماً .
    Tamam, devam edin. Open Subtitles حسناً، أمضوا.
    Siz devam edin. Open Subtitles أمضوا يارفاق
    O zaman devam edin. Open Subtitles -إذن أمضوا .
    -Ama adamların yarı günlerini harcadılar onu arayarak. Open Subtitles -لن يصل -ولكن رجالك أمضوا نصف النهار بحثا عنه
    Sonuç olarak Geiger ve Marsden sanki altın yaprak orada yokmuş gibi alfa parçacıklarının altın yaprak içinden dümdüz geçişlerini izleyerek haftalarını harcadılar. Open Subtitles ثم إن جيجر و مارسدن كانوا قد أمضوا أسابيع و هم يشاهدون جسيمات ألفا و هي لا تفعل شيئاً سوى أنها تتدفق في خط مستقيم خلال رقاقة الذهب كما لو كانت غير موجودة
    Dünyadaki en iyi dahiler bu rüyayı gerçek kılmak için yıllarını harcadılar ama başarıya ulaşamadılar. Open Subtitles أعظم العقول على الأرض أمضوا عقوداً مُحاولين تحقيق هذا الحُلم لكن دون نجاح، أعظم العقول على الأرض أمضوا عقوداً مُحاولين تحقيق هذا الحُلم لكن دون نجاح،
    Son on yıl boyunca tatillerini bile beraber geçirdiler. Open Subtitles أمضوا كلّ عطلة معاً على مدى السنوات العشر الماضية
    Büyükbabam, büyükannemden gençti. Hayatlarının kalanını birlikte geçirdiler. Open Subtitles وكان هو أصغر منها سنّاً, لقد أمضوا ما تبقى من حياتهم سوية
    Böylece orada biraz zaman geçirdiler. Open Subtitles و أمضوا وقتأً هناك
    1 tane burada, 2 tane burada Bir paket mısır almak için 1 saat oyalandılar. Open Subtitles واحد هنا، واثنان هناك، أمضوا ساعةً هنا في اختيار علبة ذرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more