Büyürken bana hikayeler anlatırdı Insanları nasıl süngülediği, bağırsakları sarkarken nasıl koşarak nasıl kaçtıkları hikayeler... | TED | عندما كنت صغيراً، كان يحكي لي قصصاً عن كيف كان يطعن الناس بالحربة، وكانت أمعائهم تخرج من أجوافهم، ولكنهم يستمرون بالركض. |
Bu uzaylılar var, sen bayılırsın onları bombalamaya bağırsakları falan çok iğrenç ama şiddet yok. | Open Subtitles | هناك فضائين وأنت تدمرهم وتخرج أمعائهم |
Birçok kişi kıçından bağırsakları fışkırınca iyileşmiştir. | Open Subtitles | بإخراج أمعائهم من مؤخراتهم |
İkisini de kendi bağırsaklarının tadını alacak kadar hayatta tutacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يحيوا لوقت كافي ليعرفوا مذاق أمعائهم |
Bir süre için kendi bağırsaklarının içinde yüzerler. Bu gayet acılıdır. | Open Subtitles | وسط أمعائهم قليلا ذلك مؤلم |