Denizi ilk gören ve bağıran, Amphipoli'ye ulaştığımızda bir şeftali alacak. | Open Subtitles | أول من يرى البحر و يصرخ سيتناول خوخ عندما نصل إلى أمفيبوليس |
Amphipoli'de bir sürü adamım, erzak ve yeterince para var. | Open Subtitles | لدي رجال و أدوات كثيرة و نقوداً في أمفيبوليس |
Amphipoli'ye ulaştığımızda şeftali alacak. | Open Subtitles | سيتناول خوخ عندما نصل إلى أمفيبوليس |
Zeyna sonunda evi Amphipolis'e dönüyor. | Open Subtitles | أخيرًا وصلت "زينا" إلى قريتها (أمفيبوليس) |
Eve, anneannen seni kucağına alıp Amphipolis ilahisini söylediğinde sen daha ufacık bir bebektin. | Open Subtitles | "إيف"، لقد كنتِ طفلة صغيرة عندما أمسكتكِ جدتكِ بين ذراعيها وتغنت بنشيد (أمفيبوليس) |
- Amphipolis yolundasın. | Open Subtitles | (أنتِ في طريقكِ إلى (أمفيبوليس |
Amphipoli'ye gitmemizi öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح أن نتجه إلى أمفيبوليس |
Amphipoli'ye gitmemizi teklif ediyorum | Open Subtitles | أقترح أن نتجه إلى أمفيبوليس |
- Amphipolis'e gitmek zorundayız. | Open Subtitles | (يجب أن نذهب إلى (أمفيبوليس |
Amphipolis'den gelen haber ne? | Open Subtitles | ما أخبار (أمفيبوليس)؟ |
Amphipolis'i seveceksin. | Open Subtitles | ستحبين (أمفيبوليس).. |
- Ben de öyle. Amphipolis'i seveceksin. | Open Subtitles | ستحبين (أمفيبوليس) كثيرًا، إنها... |