Koronavirüs salgını söz konusu olduğunda, doktorlar ellerinizi mümkün olduğunca sabun ve suyla yıkamanızı önerir. | TED | وعندما يتعلق الأمر بانتشار فيروس كورونا، يوصي الأطباء بغسل يديك بالماء والصابون كلما أمكن ذلك. |
Ve şimdi, mümkün olsa, seni daha fazla severdim. | Open Subtitles | والآن، إذا أمكن ذلك أعتقد أنّي أحبّك لدرجة أكبر. |
mümkün olduğunca uzun süre topu düşürmemeye çalışacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن نحاول إبقاء الوضع مستمر طالما أمكن ذلك |
Bana mümkün olursa onu yakalama emri verildi. | Open Subtitles | أوامري كانت تقضي بالقبض عليه حياً إن أمكن ذلك |
Ben de, mümkün olursa hizmetlerinin değerli olduğuna yeni sahipleri ikna etmeyi denerim. | Open Subtitles | وأنا لو أمكن ذلك. سأحاول أقناع |
Yani, mümkün olduğunca kontrol edebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا،تستطيع التحقق منها طالما أمكن ذلك |
mümkün mü, bir bakarız. | Open Subtitles | . سوف نرى إن أمكن ذلك |
Evet, bu mümkün. Sorun ne o zaman? Sakın unutayım... | Open Subtitles | إذا أمكن ذلك ، ما هي المشكلة؟ |
Bu nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | كيف أمكن ذلك حتى؟ |
Gelişmiş dünyaya sağlık hizmeti götürmekle çok ilgiliyiz. Ve bu belirli iş alanında yapmak istediğimiz şeylerden biri, medikal tanıyı mümkün olduğunca sıfır maliyete yakın yapmanın yolunu tutmak. | TED | نحن مهتمون كثيراً بتقديم الرعاية الصحية في العالم الثالث وواحدةٌ من بين الأشياء التي نتمنى القيام بها في هذا الجانب خصوصاً هي إيجاد سبيلٍ لتشخيص الأمراض بتكلفةٍ تقارب الصفر ما أمكن ذلك / بقدر الإمكان. |