"أملك وقتاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanım yok
        
    • vaktim yok
        
    "O öyle dedi, bu böyle dedi" muhabbetine ayıracak zamanım yok. Open Subtitles ''حسناً، أنا لا أملك وقتاً لـ'' هو قال ، هي قالت
    Her neyse sohbet için zamanım yok. Open Subtitles بأية حال لا أملك وقتاً أضيعه على الدردشة
    Bunlarla uğraşacak zamanım yok. Open Subtitles لم أعد أملك وقتاً للتعامل مع هذه بعد الآن
    O duygusal açıdan bastırılmış dehaya bakıcılığı yapacak vaktim yok. Open Subtitles لا أملك وقتاً لرعاية ذلك العبقري غير مُكتمل النمو العاطفي.
    Bak, bu acil bir durum, ve sizin şu telesekreter mesajınızı dinlemek için hiç vaktim yok Open Subtitles اسمع , لدي حالة طارئة ولا أملك وقتاً لألعب مع لعبة بريدك الصوتي
    Uzun hikaye ve anlatmak için zamanım yok. Open Subtitles إنها قصة طويلة والتي لا أملك وقتاً لأحكيها
    Beni dinle. Açıklamak için fazla zamanım yok ama cesur olmanı istiyorum. Open Subtitles حسناً, أستمعي.لا أملك وقتاً للشرح لكن أحتاجكِ أن تكوني شجاعة
    - Neden zamanım yok dedim sanıyordun? Open Subtitles لماذا في إعتقادك قلت أني لا أملك وقتاً لأي شيء آخر الآن؟
    - Tartışacak zamanım yok. Open Subtitles انظر ، لا أملك وقتاً لمناقشة ذلك
    Vince, cidden, gerçekten bu saçmalığa ayıracak zamanım yok. Lütfen. Open Subtitles صراحة، لا أملك وقتاً لهذه الخزعبلات
    Aslında çok fazla zamanım yok. Open Subtitles في الواقع لا أملك وقتاً كافياً
    Öğleden sonra ilgilenmem gereken bir iş var. zamanım yok. Open Subtitles لدي عمل في الظهيرة, لا أملك وقتاً
    Bakın Star Wars oynayacak zamanım yok. Open Subtitles اسمعا, لا أملك وقتاً لتأدية دور بـ "حرب النجوم" أيها الرفاق
    Bilmece gibi konuşmayı bırak, Charles. Bunun için zamanım yok. Open Subtitles توقف عن التحدث بالأحاجي يا (تشارلز) لا أملك وقتاً لهذا
    Vince, cidden, gerçekten bu saçmalığa ayıracak zamanım yok. Lütfen. Open Subtitles صراحة، لا أملك وقتاً لهذه الخزعبلات
    Okuma yarın ve benim herkese danışacak vaktim yok. Open Subtitles القراءة ستقام غداً، لا أملك وقتاً كافياً لإستشارة كل شخص.
    vaktim yok, 83 günüm kaldı. Hem önce bir kızla tanışmam gerekir. Open Subtitles أنا لا أملك وقتاً كافياً ليس في 83 يوماً وأولاً عليّ أن ألتقي بفتاة
    Dinle, elini tutup senin duyguların hakkında konuşmayı isterdim ama şuan çok vaktim yok. Open Subtitles اسمع, أود أن امسك يدك ونتحدث حول ماتشعر به, لكني لا أملك وقتاً الأن
    Sadakatsizliğine ayıracak vaktim yok. Open Subtitles لذا لا أملك وقتاً لولاءك المُتواجد في غير محله
    Bayan Ginger, çalışma koşullarıyla ilgili şikâyetlerinizi dinleyecek vaktim yok. Open Subtitles آنسة (جينجر)، لا أملك وقتاً لشكاوٍ أخرى عن شروط العمل.
    - Siyaset yapacak vaktim yok. Open Subtitles لا أملك وقتاً للحديث عن السياسة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more