"أملك وقتًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanım yok
        
    • vaktim yok
        
    Evrak saçmalıklarıyla uğraşmak için zamanım yok. Open Subtitles اللعنة، لا أملك وقتًا للتعامل مع هذه التفاهات المكتبية.
    Bakın, çocukça oyunlara zamanım yok. Eğer işimi yapmazsam atom patlayabilir. Open Subtitles اُنظرا، لا أملك وقتًا لألعاب صبيانية إذا لم أنجز عملي، فالذرات ستنفجر
    Ama şu an bir polis katilini yakalamaya çalışıyorum ve personelsiz laboratuvarımı beklemeye zamanım yok. Open Subtitles إنّي حتّئذٍ سأحاول اعتقال قاتل لرجال الشرطة ولا أملك وقتًا لانتظار معملي الجنائيّ منقوص العمالة.
    Bunu tartışabilmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Benim zamanım yok! Open Subtitles نحتاج بعض الوقت للنقاش - لا أملك وقتًا -
    Paçavraları çıkaracak vaktim yok. Belki işe yaramaz, o yüzden... Git. Open Subtitles لا أملك وقتًا لخلع هذا القماش، لذا اذهبي تحسبًا لفشل محاولتي.
    Çocuklarla oynayarak boşa geçirecek vaktim yok. Open Subtitles لا أملك وقتًا لأهدره باللّهو معكما أيُّها الغلامان.
    Aslında aileye ayıracak zamanım yok. Open Subtitles الحقيقة أنّي لا أملك وقتًا لإنشاء عائلة
    Senin oyunlarına ayıracak zamanım yok, cadı. Open Subtitles لا أملك وقتًا لأحجياتك يا ساحرة.
    Bunu için zamanım yok. Onu buradan çıkarın. Open Subtitles لا أملك وقتًا لهذا، أخرجوها من هنا.
    Hazır o konuyu açmışken, benim Mikaelson ailesinin işlerine karışacak zamanım yok. Open Subtitles بخصوص ذلك، لا أملك وقتًا لدراما آل (مايكلسون).
    Bunun için zamanım yok. Open Subtitles لا أملك وقتًا لهذا.
    Çünkü benim tartışacak zamanım yok. Open Subtitles لأنّي لا أملك وقتًا لجدالك.
    Curtis, sana zamanım olmadığını söylemeye bile zamanım yok şu an. Open Subtitles كورتس)، لا أملك وقتًا لأقول) .لك إن الوقت يداهمني
    Kısa hikayeler için bile zamanım yok, Stefan. Open Subtitles {\pos(190,220)} "لا أملك وقتًا لقصّة قصيرة يا (ستيفان)"
    Queen Konsolide için yeni bir CEO bulacak zamanım yok. Open Subtitles ولا أملك وقتًا لإيجاد بديل لمنصب المدير التنفيذي لـ (كوين كونسليديتد).
    - Buna zamanım yok şimdi. Open Subtitles -لستُ أملك وقتًا لهذا . -لديكَ وقت .
    Hayır. Buna ayıracak zamanım yok! Open Subtitles "كلّا، لا أملك وقتًا لهذا!"
    Nutkunu dinleyecek zamanım yok John. Open Subtitles -لا أملك وقتًا لمحاضرة يا (جون ).
    Eğer kalbi iyiyse, elini tutacak vaktim yok. Open Subtitles لو كان قلبه بخير، لا أملك وقتًا للإمساك بيد أحدهم الآن.
    Şu an her şeyi anlatmaya vaktim yok. Open Subtitles انظري، لا أملك وقتًا كافيًا للتطرّق إلى ذلك الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more