"أملها" - Translation from Arabic to Turkish

• kırıklığına
• umudu
• Umutlarını
• kırıklığı
• onu hayal

Sonunda hayal kırıklığına uğramak üzere evlilikte acele eden bir kız.
فتاه صغيره تندفع للزواج حتى يخيب أملها بالنهايه

Amy ile daha önce seks yaptığın için teknik olarak onu hayal kırıklığına uğratamazsın.
تَعْرفُ، مَع أيمي، أنت الوحيدَ هي تُمارسُ الجنس أبداً مَع، لذا تقنياً، أنت لا يَستطيعُ خَيبة أملها.

Tek umudu yiğit bir delikanlı ve onun anlayışı kıt babasıydı.
أملها الوحيد كان طفل شجاع ووالده بطيء الفهم.

Bu çok kötü Lucy çünkü şu anda onun tek umudu sensin sanırım.
ذلك سيئ جدا، لوسي، لأن الآن أعتقد أنت أملها الأفضل.

Ancak barbarlık eden yurttaşlarını zapt etmek yerine yaptıklarına onay veren bir memleket, tüm Umutlarını yitirmiş bir memlekettir.
ولاتسيطر ... على البربرية بين مواطنيها ... تلك هي أرض قد فقدت أملها

Böylece hayal kırıklığına uğramıyor çünkü sürekli hayal kırıklığı modunda.
لا أستطيع تخييب أملها لأني دائما ما أخيب أملها

Ancak film onu hayal kırıklığına uğrattı.
مارلون براندو، وجاك كيرواك الكُل ملفوفون إلى واحد. لكن الفيلم خيّب أملها

O halde onu ve ailesini büyük bir hayal kırıklığına uğratacaksın korkarım.
حسناً أخشى أنك قد خيبت أملها هي وأسرتها بشدة

O yaramaz, küçük bir kız ve ben de onu hayal kırıklığına uğratmak istemem.
إنها فتاة مشاكسة للغاية, ولا أريد أن أخيّب أملها.

Şu an çok incinebilir bir durumda ve ben, sonunda onu hayal kırıklığına uğratacağını bile bile sana bağlanmasını istemiyorum.
إنها تُجرح بسرعة، ولا اريدها أن تتعلق بك لتقومي فيما بعد بتخييب أملها.

onu hayal kırıklığına uğratan yeterince insan var.
لديها ما يكفي من الناس الذين خيبوا أملها

Sydney hâlâ sağ mı bilmiyoruz ama yaşıyorsa tek umudu sensin.
النظرة، نحن لا نعرف إذا سدني ما زلنا حيّة، لكن إذا هي، أنت أملها الوحيد.

Elimizdeki seçenekleri düşününce, bu tek umudu.
نظرا للخيارات المتوفرة لدينا هذا هو أملها الوحيد

Tek umudu bu araba olan, küçük bir kız var.
ثمة فتاة صغيرة أملها الوحيد هو هذه السيارة

Tek umudu bu araba olan küçük bir kız var.
ثمة فتاة صغيرة أملها الوحيد هو هذه السيارة

Hayattaysa umudu sen olacaksın.
إذا كانت علي قيد الحياة أنت ستكون أملها الوحيد

Umutlarını boşa çıkarmasan iyi edersin.
من الأفضل أن لا تخيبي أملها

Kutu onun Umutlarını almış olabilir.
ربما قام الصندوق بأخذ أملها

Umutlarını...
أملها

Yani gördüğün gibi onu baştan çıkarmaya çalışacak herhangi genç bir kadın çok ciddi hayal kırıklığı yaşayacak.
كما ترين و أي شابة تحاول جذبه سيخيب أملها بشدة