güvenlikleri hakkında bilgi edinmek için en güzel yöntem onları savunma yapmaya itmektir. | Open Subtitles | الطريقة الرائعة لجعل الناس يتحدثون عن وسائل أمنهم هو أن تضعهم في موقع الدفاع |
Ne mutlu ki, hükümetiniz bize güvenlikleri konusunda garanti verdi. | Open Subtitles | و حكومتكم مشكورةً، وافقتْ على مساعدتنا لضمان أمنهم |
Ajanlarımızdan birinin önemli birşey bulduğunu güvenliği arttırmaları gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أن أحد عملائنا أبلغ عن أمر وأن عليهم تعزيز إجراءات أمنهم تحسبًا |
Kişisel güvenliği başlı başına bir hedef olarak görmeyen ve bu sayede, güvenlik korkuları duymak yerine çektikleri acıları dönüştürmeyi hedef olarak belirledikleri için, ben inanıyorum ki gerçek anlamda güvenlik sağlıyor, ve yepyeni bir güvenlik olgusu yaratıyorlar. | TED | أمنهم الشخصي ليس هدفهم النهائي، وبسبب ذلك، بدلاً عن القلق بشأن الأمن، لأن تبديل المعاناة هو هدفهم النهائي، أعتقد أنهم يصنعون أماناً حقيقياً وفكرة جديدة تماماً للأمن. |
Savunma Bakanlığı, gizli askeri projelerinde kendi güvenliğini kendisi yürütüyor. | Open Subtitles | وزارة الدفاع تتعامل مع أمنهم الخاص للمشاريع العسكرية فائقة السرية |
Bu insanlar güvenliklerine, geçim kaynaklarına, saygınlıklarına yapılan büyük tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. | TED | يواجه هؤلاء الناس مخاطر عظيمة لأجل أمنهم وعيشهم وكرامتهم. |
Pek çok durumda kendi güvenliklerini riske atmışlardır. | Open Subtitles | بدون إعتبارِ، في حالاتٍ كثيرةٍ، إلى أمنهم وسلامتِهم الخاصِ. |
Onların güvenlik sistemi ile video programını bağlarım. | Open Subtitles | لدي رابطٌ لنظام أمنهم والفيديو |
Bir saatimi Kashfar'lıları kendi güvenlikleri için sorumluluk almaya ikna etmeye çalışmakla harcadım. | Open Subtitles | ساعة أضعتها وأنا أحاول أن أقنع الكاشفريين بالتحرك وتحمل مسؤولية أمنهم الخاص. |
Aldığınız bilgiye göre her SD hücresi kullandığı şifreyi her hafta güvenlikleri için değiştiriyor. | Open Subtitles | طبقا لinformatlon، تستعمل كلّ خلية SD رمزا الذي يتغيّر إسبوعيا لتشغيل أمنهم. |
İç güvenlikleri saçma derecede eski ve şirket ağlarına herkes girebilir... | Open Subtitles | أمنهم الداخلي قديم الطراز إلى حد غير معقول ويستطيع أي شخص اختراق شبكتهم... |
Kapı güvenlikleri oldukça sıkı. | Open Subtitles | أمنهم مُسلح تسليحاً جيّداً. |
güvenlikleri tam bir komedi. | Open Subtitles | أمنهم مزحة |
güvenliği aşıp onu kurtarmak için ajan oldum. | Open Subtitles | أصبحت عميلة ميدانيه وأستطيع أختراق أمنهم... ... ويوماً ما سأحرره |
Evet, güvenliği aşabiliriz. | Open Subtitles | أجل ، يمكننا اختراق أمنهم |
Onların güvenliği için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سنبذل قصارى جهدنا لضمان أمنهم |
Belirli sebeplerden ötürü FBI onların güvenliğini ihlal edemez. | Open Subtitles | لأسباب واضحة، المباحث الفيدراليّة لا يمكنهم إنتهاك أمنهم |
Bizim de onların güvenliğini sağlamamız gerek. | Open Subtitles | لذا، يترتب علينا ضمانَ أمنهم |
Bu kural ABD tarafından tercih edilen ki kendi ulusal güvenliklerine yarar sağlandıklarını düşündükleri birçok çesit aktivitede bulunuyor. | Open Subtitles | وهي القاعدة المفضلة لدي الدول المنخرطة في كثير من النشاطات المختلفة التي يشعرون أنها تفيد أمنهم الوطني |
Pek çok durumda kendi güvenliklerini riske atmışlardır. | Open Subtitles | بدون إعتبار في حالات كثيرة إلى أمنهم وسلامتهم الخاصة |