"أموال طائلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok para
        
    • sürü parası
        
    • çok büyük paraya
        
    • paralar
        
    Seksi arkadaşım ve ben bizi Alderaan'a götürecek bir gemi arıyoruz ve çok para ödemeye hazırım. Open Subtitles مرحباً .. أنا وصديقي المثير نبحث عن سفينة تأخذنا لـ كوكب ألدران وأنا مستعد لـ دفع أموال طائلة
    İkimiz de çok para kazandık. İkimizde bir sürü hatun götürdük. Open Subtitles كسبنا أموال طائلة وضاجعنا فتيات لا تُحصى
    Milyonerler bu mucizevi ilaç için çok para harcayacaklardır. Open Subtitles الأثرياء سينفقون أموال طائلة على هذا الدواء المقدس
    Devletin bir sürü parası var. Open Subtitles ــ 44 دولاراً لدى الحكومة أموال طائلة وهي لاتحتاج الى ضرائبك
    Bunu yapmak için çok büyük paraya ihtiyacı var. Open Subtitles للقيام بذلك، يحتاج أموال طائلة
    Gelsin paralar bozulmasın aralar! Open Subtitles الأموال الطائلة، أموال طائلة. لا حظ عاثر.
    Bu soygunun tek nedeni vardı. Çünkü çok para kaybetmişti. Open Subtitles سبب أقدامه على السرقة انه قد خسر أموال طائلة وأراد ان يعوض خسارته
    Yatırımcılar böyle bilgiler için çok para ödüyorlar. Open Subtitles المستثمرين يقوموا بدفع أموال طائلة لمثل هذه المعلومات
    Burada olman için çok para ödeyen birileri var, o yüzden yararlanmalısın. Open Subtitles شخص ما يدفع أموال طائلة من أجلك لتكون هنا يجب عليك أن تستفيد من ذلك
    Biliyorsunuz, biz sağlık hizmeti sağlıyoruz ve insanlar bana sürekli gelip yaygara yapıyorlar. Çünkü ben hesap verebilme, veri gibi pek çok iyi şeye önem veriyorum ama biz sağlık hizmeti veriyoruz yani çok para toplamam gerekiyor. TED نحن نقوم بتقديم خدمات صحيّة، الأشخاص كانوا دائما يثيرون جلبة لي لأنّني المسؤول عن المحاسبة و البيانات، و كلّ تلك الأمور الرائعة، لكننا أيضا نقدّم خدمات صحيّة، و أجد نفسي مجبرا على جمع أموال طائلة.
    Her eve lazım. Onun için çok para teklif ettiler. Open Subtitles لقد عرضوا على أموال طائلة مقابل العربة
    Evet, o işte de çok para var ya. Open Subtitles نعم، هناك أموال طائلة في تلك الأشياء.
    Lemon, niye peruklara bu kadar çok para harcıyorsunuz? Open Subtitles لمَ تنفقون أموال طائلة في الباروكات؟
    Haydi, çok para olsun. Open Subtitles هيا، أموال طائلة
    çok para olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنها أموال طائلة.
    Kaldığım yerdeki Richmond'lı torbacılar çok para kazanır. Open Subtitles حسناً، من حيث أنام، تجار المخدرات في (ريتشموند) يجنون أموال طائلة.
    çok para teklif etmişti. Open Subtitles لقد كان يُكّون أموال طائلة
    Elinin altında bir sürü parası olmasının dışında adam hakkında ne biliyoruz? Open Subtitles ماذا تعرف عنه بالأضافة الى انه لدية أموال طائلة
    D. B. Cooper bu işin başında sadece, dışarda bir sürü parası olan birisini temsil ediyordu. Open Subtitles في بادئ الأمر كان باعتقادي أن (د.ب كوبر) شخص لديه أموال طائلة بالخارج
    Bunu yapmak için çok büyük paraya ihtiyacı var. Open Subtitles للقيام بذلك، يحتاج أموال طائلة
    Daha sonra da, oldukça tehlikeli bir karaborsada büyük paralar karşılığında hayatını değiştirmek isteyenlere satarlar. Open Subtitles ... تصبح معروضة للبيع في السوق السوداء العالمية و مباعة إلي كل من يرغب بالدفع أموال طائلة لتغيير حياتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more