Şu andan itibaren seks hayatımızdaki kötü şeyler dışında konuşmayacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، لن أقول شيئاً عدا أمور سيّئة حول حياتنا الجنسيّة |
Hemşirenin dediğine göre, insanlara yardım ediyormuşuz. Ama o iğneleri yaptıktan sonra çok kötü şeyler oldu. | Open Subtitles | الممرضة هناك تقول أننا نساعد الناس ولكن هناك أمور سيّئة تحدث بعد أن تعطينا الحقن |
Vicky'ye, yalan söylemeyi bırakmazsa... kötü şeyler olacağını söyledi. | Open Subtitles | واخبرها أنّه إذا لم تتوقف عن الكذب فستحدث أمور سيّئة |
kötü şeyler oluyor ve... Fazla ortalarda görünme tamam mı? | Open Subtitles | ثمّة أمور سيّئة تحدث حاول الإختفاء عن الأنظار، حسنٌ؟ |
kötü şeyler her zaman karanlıkta gelir, Bay Castle, loş tüneller, karanlık merdivenler. | Open Subtitles | تحدثُ أمور سيّئة في الظلام ، سيّد (كاسل) الأنفاق معتمة الإضاءة السلالم المظلمة |
Burada soru sorduğunuzda kötü şeyler olur. | Open Subtitles | أمور سيّئة تحدث هُنا حينما تطرح أسئلة. |
Burada soru sorduğunuzda kötü şeyler olur. | Open Subtitles | أمور سيّئة تحدث هُنا حينما تطرح أسئلة. |
Neden kötü şeyler hep iyi insanların başına gelir? | Open Subtitles | -تعني لم تحدث أمور سيّئة لأناس طيّبون؟ |
Benim yanımdakilerin başına kötü şeyler geliyor Carter, uzaklaşsan iyi edersin. | Open Subtitles | تحدث أمور سيّئة للناس من حولي يا (كارتر)، لذا يجب عليكِ الخروج من هنا. |