| Orası kilometrelerce uzakta. Şehirdeki her kedi seni arıyor. | Open Subtitles | إنه يبعد أميالاً كثيرة من هنا والظلام حالك وكل هرّ في المدينة يبحث عنك |
| Burada yapayalnızız. İnsanlardan kilometrelerce uzaktayız. | Open Subtitles | نحن بمفردنا هنا نحن نبعد أميالاً عن أي أحد |
| Nehir, sınırlı erişim izni olan kilometrelerce araziyi kapatıyor. | Open Subtitles | وجدنا الجثة هنا في مصب الشلال يغطي النهر أعلاه أميالاً من الأرض مع مدخل بري محدود |
| Eroin hâlâ benim mülkiyetimden 2.500 kilometre uzakta. | Open Subtitles | هذا الهيروين مازال أميالاً بعيدةً عن حوزتي |
| Eroin hâlâ benim mülkiyetimden 2.500 kilometre uzakta. | Open Subtitles | هذا الهيروين مازال أميالاً بعيدةً عن حوزتي |
| Ters yöne gitmişlerse onlardan millerce uzakta olabiliriz! | Open Subtitles | لو ذهبوا للاتجاه الآخر فلربما ابتعدنا عنهم أميالاً |
| Sadece sizin elinize ulaşmadığı sürece değer kaybedeceğini bilerek nice yollar teptik. | Open Subtitles | لقد سافرنا أميالاً كثيرة مع العلم بأنه ستضيع أهميته إن فشلنا في تسليمه لك أنت فقط |
| Kahya yaptığın şeyi görmeden seni bu çiftlikten çıkarmalı onlar kaçtığını fark etmeden önce bu çiftlikle arana kilometreler koymalıyım. | Open Subtitles | عليك الخروج من المزرعة قبل أن يرى المشرفون ما فعلته يجب أن تبتعد أميالاً عن هذه المزرعة |
| Bazılarının cesediyse kaçırıldıkları yerden kilometrelerce ötede kıyıya vururlar. | Open Subtitles | بعض الجثث يجرفها التيار إلى شواطيء تبعد أميالاً عن مواقع إختفائهم. |
| Motelden kilometrelerce ötedeyiz ve şu ana kadar kimse bulmadı. | Open Subtitles | نحن بعيدون أميالاً عن المنزل ولم يعثر عليها أي شخص حتى الآن |
| Onları bulmak için kamptan kilometrelerce yürüyordum. | Open Subtitles | لقد مشيت أميالاً من معسكري لأعثر عليهم. |
| Aileleri her gün çirkin sırlarını, kasabadan kilometrelerce uzaktaki bir okula götürülmek üzere o servise bindirirmiş. | Open Subtitles | كل يوم, الآباء يضعون أسرارهم الدنيئه في هذه الحافلة... ليتم إيصالهم إلى مدرسة تبعد أميالاً خارج البلدة |
| Eğer insanlara yardım etmeye en ufak bir eğilimin dahi varsa bu bile seni herkesin kilometrelerce önüne geçirir. | Open Subtitles | الحقيقة أنه لديك أقل ميل لمساعدة الناس تقدّمك أميالاً للامام من 100% من السكّان |
| kilometrelerce nehir vardır. | Open Subtitles | هذا يعني أميالاً عديدة على مدار النهـر. |
| Ormandan, ölüme terk etmek için kilometrelerce sürüklemedik onu. | Open Subtitles | لمْ نحمله أميالاً لنتركه يموت ببساطة |
| Bir günde kim bilir kaç kilometre koşuyorsun. | Open Subtitles | تركض أميالاً يومياً لفترة سقطت مئة مرة |
| Buradan bir kaç kilometre uzaktaki mağaralara kadar gemiyi takip ettim. | Open Subtitles | تتبعتها إلى كهوف تبعد أميالاً من هنا |
| Wayne Malikânesi buraya 8 kilometre uzaklıkta. | Open Subtitles | لقد حسبت بُعد قصر (وين) من هنا 6 أميالاً ونصف بالضبط |
| Bizi millerce uzağa gelmeye mecbur ediyorlar... | Open Subtitles | ...تحميلنا مشقة السفر أميالاً كثيرة الى هنـــا |
| Bizi millerce uzağa götürdüler. | Open Subtitles | أقلونا أميالاً عديدة |
| millerce duvar yaptık. | Open Subtitles | نمتلك أميالاً كثيرة من الجدار |
| Çok uzun yollar kat ettim. | Open Subtitles | قطعت أميالاً عديدة |
| Daha kilometreler var. Doğru. | Open Subtitles | -يبعد أميالاً و أميال |