"أمِّها" - Translation from Arabic to Turkish

• Annesi
• Annesiyle
• Annesinin

Annesi, izinsiz avlanan kişiler tarafından katledildikten sonra o kurtarıldı.
هي كَانتْ قَدْ أُنقذتْ بعد أمِّها ذُبِحتْ مِن قِبل الصيّادين.

Annem Annesi ile birlikteydi. Biz çocuklar bahçede yalnız kaldık.
عندما شوّفتْ أمَّي أمِّها نا الحديقة التي نحن تُرِكنَا لوحده، الأطفال.

Annesiyle Florida'ya gittiğini sanıyordum.
فكّرَ هي كَانتْ مِنْ إلى فلوريدا مَع أمِّها. نعم.

New York'ta Annesiyle birkaç gün daha kalacak, ki önce kabullenememişti, yani şimdi "hayır" dediğimde, kötü polis benim.
هي سَتَبْقى بضعة أيام أكثر في نيويورك مَع أمِّها الذي لم يتضح لي مسبقاً لذا أذا قلت لا الأن سأصبح الرجل السيئ

Annesinin cenaze töreni kartı da beş ay öncesinin.
أي بطاقة مِنْ جنازةِ أمِّها قبل خمسة شهور.

Annesinin kafasını ve ellerini kesmişlerdi.
قَطعوا الأيدي والرئيسَ أمِّها.

Rhona Delaware'e Annesi ve çocuklarının yanına taşındı.
رَجعَ رونا إلى ديلوار، إلى أمِّها أين أطفالِها في.

Donna, Jackie'nin burada kalmasına izin vermen çok güzel bir davranış, Annesi...
دونا، أنت حلوّ جداً للتأجير يَعِيشُ جاكي هنا مَعك بينما أمِّها

Annesi onu öldürü. Bir kuyunun dibinde ölüme terk edildi.
هي قُتِلتْ مِن قِبل أمِّها بتركها تغرق بالبئر

Annesi çılgın bir saldırgan tarafından tecavüze uğramıştı.
ولدت بعد إغتصاب أمِّها من قِبَل دخيل مجنون

Annesi incinecek.
هو فقط سَيَآْذي مشاعرَ أمِّها.

Şu an, Annesi için okulun en popüler kızını yüzüstü bırakmak ihtiyacı olan son şey.
وآخر شيء تحتاجه البنت الشعبية, أمِّها

Annesiyle karmaşık bir ilişkisi olmuş.
هو a علاقة معقّدة جداً مَع أمِّها

Annesiyle oturuyor.
تَعِيشُ مع أمِّها.

Şimdi senin gidip Annesiyle konuşman gerekiyor.
تَحتاجُ الآن للكَلام مع أمِّها...

Annesiyle ilgili acil bir durum varmış.
نوع من طوارئ مَع أمِّها.

Annesinin yanına taşındı.
انها عائدة مَع أمِّها الآن