Senin şu an burda olmanın tek nedeni kendi bencilliğin | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي السبب في وجودك هنا هو أنانيتك |
Ama sen bencilliğin ve aptallığın için bağışlanmak istiyorsun. | Open Subtitles | وأنك تريد أن أسامحك على أنانيتك علي غبائك |
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا أصدّق أنانيتك يمكنك الصيد في أي وقت ولكننا أتينا لإنقاذ زواجنا أنت تفكّر في الصيد الآن؟ |
Hudson, ne kadar bencil bir çocuk olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل كانت لديك أية فكرة عن مدى أنانيتك و أنت طفل؟ |
Bak, benim için endişelenmen ve inanılmaz bencilliğinin harmanlanmış hâli için teşekkür ederim. | Open Subtitles | انظر، أنا أقدر مزجك بين اهتمامك بي و أنانيتك الغير معقولة |
Egon, bir adamın taşıyabileceğinden çok mu büyük? | Open Subtitles | هل أنانيتك تمنعك من أن تجعلك تتولى هذا الأمر وحدك؟ |
Bencilliğinden yaptın. | Open Subtitles | من أجل الثروة، من أجل أنانيتك! |
Senin bencilliğin yüzünden sırtım deli gibi ağrıyor. | Open Subtitles | لقد تركت لي الكثير بسبب أنانيتك. |
Soyu tükenmiş bencilliğin katlanılır gibi değil. | Open Subtitles | أنانيتك البغيضة لا تطاق |
Babou böyle söylüyor, çünkü bencilliğin çok ustaca. | Open Subtitles | -بابو، قولي ذلك لأن أنانيتك عالمية. |
Ve şimdi bencilliğin yüzünden Flora öldü. | Open Subtitles | و الآن أنانيتك قتلت فلورا |
Kendi bencilliğin için. | Open Subtitles | بل من أجل أنانيتك |
Sen de, sen ve bencilliğin. | Open Subtitles | -أنت أنت و أنانيتك |
Bak, eğer bu işi doğru olduğu için yapmıyorsan bari bencil sebepler için yap. | Open Subtitles | لو أنك لن تفعل هذا للصواب عليك أن تفعل هذا من أجل أنانيتك |
Senin ne kadar bencil birisi olduğunu gösterecektim sadece. | Open Subtitles | أن أريه مدى أنانيتك بالتواجد في الأستوديو |
Eskisi gibi bencil, egoist, alçak, iğrenç oldun! | Open Subtitles | أنت تعود إلى نفس أنانيتك القديمة حقير ، دنيء ، مقرف ياإلاهي ، أنت... |
Hiçbir zaman bencilliğinin sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmadın. | Open Subtitles | أنتِ ابداً لم تتحملي العواقب من أنانيتك الفضيعة |
Çünkü iyi şeyler yapmaya çalıştığında bile, bencilliğinin nerede biteceğini ve başkalarının hayatının nerede başlayacağını anlıyor gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | هذا لإنك عندما تُحاول حتى القيام بشيء ما صالح لا يُمكنك أن تعي الخط الفاصل بين إنتهاء أنانيتك |
Senin bencilliğinin bedelini neden yine ben ödeyeyim? | Open Subtitles | لماذا أدفع ثمن أنانيتك مرّة أخرى؟ |
- Egon tam olması gerektiği kadar. | Open Subtitles | أنانيتك في حجمها الصحيح |
- Hayır, sadece senin Egon! | Open Subtitles | - لا، إنها أنانيتك ! |
Çünkü bu Bencilliğinden gına geldi artık. | Open Subtitles | لأنني يئست من أنانيتك |