"أنا آسفة على" - Translation from Arabic to Turkish

• için özür dilerim
• için üzgünüm
• konusunda çok üzgünüm

Gürültü için özür dilerim. Neredeyse bitirdim. Hiçbir şey duymadım
ـ أنا آسفة على هذا الازعاج ـ لقد قاربت على الانتهاء ـ أنا لم أسمع شيئاً

Bizi çıkarabilir misiniz? Annemin sözleri için özür dilerim.
هل يمكنك أن تخرجنا من هنا أنا آسفة على ما قالته أمي

Olayların bu hale gelmesi ve sana kötü davrandığım için özür dilerim.
أنا آسفة على ما أصبحت عليه الأمور وأنا آسفة على الطريقة التي عاملتك بها

Senin benim için arkadaştan fazlası olabileceğin hakkında verdiğim yanlış izlenimler için üzgünüm.
أنا آسفة على كل إشارة لم أعطيها لك لأني أعتبرك أكثر من صديق

Böyle davrandığım için üzgünüm ama sen karşıma çıkan ve neden söz ettiğini bilen ilk, hatta tek kişisin.
ـ ـ ـ أنا آسفة على كوني كذلك ـ ـ ـ ـ ـ ـ لكن ـ ـ ـ ـ ـ ـ أنت ـ ـ ـ

Hildenberg seni tüm okulun önünde küçük düşürdüğüm için üzgünüm... ve de sekizinci sınıfların tabii.
هيلدنبيرج أنا آسفة على إهانتي لك أمام المدرسة بأكملها وعلى ما فعلته فى الصف الثامن

Sana yaptığım bunca kötülük için özür dilerim.
أنا آسفة على كل الأضرار التي ربما سببتها لك

Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim. Size biraz yiyecek getirmiştim.
أنا آسفة على مقاطعتكما ،وددتُ أنّ آتي لكما ببعض الطعام و حسب.

Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama az önce haber aldım.
أنا آسفة على إزعاجكَ ، لكنـّي وصلني خبر.

Herşeyi bırakıp gidiş şeklim için özür dilerim.
أنا آسفة على الطريقة التي تركت بها الامور

Sana söylediğim.... ...kötü şeyler için özür dilerim.
أنا آسفة على كل شئ وقح قلته لكِ أحياناً.

Oh, tanrım, tüm kalbimle, işlediğim günahları için özür dilerim.
ياإلاهي, أنا آسفة على خطاياي, من كل قلبي.

Laura, bu çılgın davanın aldığı hal için özür dilerim.
لورا. أنا آسفة على هذه المحاكمة الجنونية

Bu sabah için özür dilerim. Önemli değil, bebeğim.
أنا آسفة على كلّ ذلك لا يا عزيزتي كلشيء بخير

Oda arkadaşları arasındaki barış hâlinin korunması uğruna erkek güzeli arkadaşını öldürdüğüm için özür dilerim, oldu mu?
لأجل الحفاظ على الوئام بين رفيقات الغرفة، أنا آسفة على قتلي لفتاكِ العزيز، حسناً؟

Bay Willowbrook, adınız bir cinayet davasına karıştığı için üzgünüm.
سيد ويلبروك أنا آسفة على تورطك بجريمة قتل

Hayır. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Balayınıza dön.
لا, أنا آسفة على إزعاجك عودي إلى شهر عسلك

Böldüğüm için üzgünüm ama 5'te yeni sayının basım toplantısı var.
آحم,أنا آسفة على إيقاف إجتماعكم لكن لديك إجتماع مسائي في الساعة 5 لكنك مازلت جالساً

Bu kadar zor olduğu için üzgünüm.
أنا آسفة على الأمور الصعبة التي تواجهها الآن

Neler yaşadığını anlayamıyorum ve bunun için üzgünüm.
لا يمكنني فهمُ ما مررتَ به و أنا آسفة على ذلك

Bu işi kendim yapacağım. Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
سأهتم بالأمر بنفسي أنا آسفة على إزعاجكم

Bütün bunlar konusunda çok üzgünüm.
أنا آسفة على كل ذلك