| Bak, beni dinle. Mezuniyet kutlaman için hazırlık yapamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعي , أنا آسف لأنني حقا لم أزيل كل المعيقات لأجل التخرج |
| O Hintli herif esnemek için kalktığında bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني صرخت عندما ذلك الرجل من الهند نهض ليتمدد |
| Anne, son bir kaç aydır sana aşağılıkmışsın gibi davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أمي، أنا آسف لأنني جعلتكِ تمرين بوقت صعب في هذه الأشهر القليلة الماضية. |
| Size bunca soru sormak zorunda olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني مضطر لأن أسئلكِ كل هذه الأسئلة |
| Filikanızda size yük olduğum için üzgünüm, asil gezginler. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني فرضت نفسي عليكم في قاربكم الجميل, أيها النبلاء |
| - Dr. Scobee, bunları hatırlattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | وأصدقاء الصبا منذ شهور دكتور سكوبي أنا آسف لأنني جعلتك تستعيد هذه الذكريات |
| Düzelecek Riley. Sana bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | سنكون بخير , رايلي , أنا آسف لأنني صرخت عليك |
| Patron, öğle yemeğim uzadığı için özür dilerim ama önemli bir dava olma-- | Open Subtitles | زعيم أنا آسف لأنني استغرقت وقتا طويلا في الغداء ولكنني لا أعمل على قضية مستعجلة |
| Ben.. seni... bu duruma soktuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | .. لعلمكِ أنا آسف لأنني وضعتكِ في موقف كهذا |
| Ellen'la konuşmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً.. أنا آسف لأنني لم أتحدث إلى إيلين. |
| Kiki ile vakit geçirmeyi teklif ettiğin zaman sana güvenmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أثق بكونك ستساعديني بخصوص كيكي كان يجب أن على ذلك منذ اللحظة التي عرضتِ فيها |
| Burada olamadığım için özür dilerim. Ama biraz midem bulanmıştı. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أكن هنا ولكنّي كنت مريض نوعاً ما |
| Dinleyin, şey, Sizden şüphe ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعوا , أنا آسف لأنني ورطتكم في هذا الشئ يارفاق |
| Araştırmalarımda bu iblisi bulamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أتعرف علي الشيطان في أبحاثي |
| Hep yanında olacağıma dair verdiğim söze gelirsek, bunu yerine getiremeyeceğim için üzgünüm. | Open Subtitles | ..أنا آسف لأنني لن يمكنني الوفاء بوعدي ..في أن أكون بجانبك دوما |
| Seni düşürdüğüm için üzgünüm. Bildirgeyi kurtarmalıydım. | Open Subtitles | أنا آسف , أنا آسف لأنني رميت بك , كان يجب أن أنقذ الوثيقة |
| - Bir hiç uğruna haftasonunu berbat ettiğim için üzgünüm Bones. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني افسدت عليك عطلتك من أجل لا شيء ليس من أجل لا شيء |
| Böyle yapmam gerektiği için üzgünüm, ama en iyisi bu. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني كان يجب ان افعل ذلك ، ولكن هذا الأفضل |
| - Merhaba benim adım Eli JAMES. gelmeden önce aramadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | مرحباً , اسمي هو ايلاي جيمس أنا آسف لأنني لم أتصل قبل مجيئي |
| Bugün burada olamadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسمع ، أنا آسف لأنني لم أكن هنا عصر هذا اليوم |
| Ama son günlerde çok gerginim. Acısını senden çıkardığım için kusura bakma. | Open Subtitles | كنت تحت الاجهاد مؤخراً أنا آسف لأنني نفست عن غضبي عليكِ |
| Onu kırdığım için çok özür dilerim... ama o şehirdeki herkesle yiyişiyor! | Open Subtitles | لذا أنا آسف لأنني حطمت هرائها ولكنها تتجول في المدينة تضاجع الجميع |