Peder, Yo, hayır, bakın, Üzgünüm ama, bu bana hiç de mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | الأب، لا، لا، انظر، أنا آسف ولكن هذا فقط لا تجعل أي معنى. |
Hugo, rahatsız ettiğim için Üzgünüm ama lütfen kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | هيوجو، أنا آسف ولكن هل تستطيع فتح الباب؟ |
Hugo, rahatsız ettiğim için Üzgünüm ama lütfen kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | هيوجو، أنا آسف ولكن هل تستطيع فتح الباب؟ |
Kusura bakmayın, ama bu bilinmeyen bir enfeksiyon ve yayılıyor. - Bu da Hareket Eylemi Bir'i gerektirir. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن عدوى غير معروفة هذه تطالب بفعل الإجراء الأول |
Özür dilerim ama bunu şimdilik bir sır olarak saklayamaz mısın? | Open Subtitles | أنا آسف ولكن هل يمكن أن تبقيه سرا في الوقت الراهن؟ |
Affedersin ama, böyle korkutucu bir surat takınmana gerek yok. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن لم يكن عليك ان تكوني مخيفة هكذا |
Evet, Üzgünüm ama, Alex bir aile sineması senin tantanalı tavernalarına benzemez. | Open Subtitles | حسنا أنا آسف , ولكن مسرح أليكس مكان عائلي ليس أحد أماكنك القذره |
Üzgünüm ama Bayan Bush leke yapacak yiyecek ve içeceklere izin vermiyor. | Open Subtitles | أنا آسف, ولكن السيده "بوش" لا تقدم اي طعام أو شراب بني |
Lilly, üzgünüm, ama senin kart yine reddedildi. | Open Subtitles | اعذريني، ليلى، أنا آسف ولكن بطاقتك نفذت مرة اخرى. |
Tamam, çok üzgünüm. Ama, eğer tüpü sökersek akciğerlerin çökecek. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن إذا أزلنا هذا الأنبوب فستنهار رئتيكِ |
Bak,Üzgünüm ama ben tüneli nerede biliyorsam oraya gideceğim. | Open Subtitles | انظروا ، أنا آسف ولكن علي الذهاب إلى حيث الأنفاق التي أعرفها |
Sevgili çocuklar, Üzgünüm ama böyle devam edemeyiz. | Open Subtitles | رفاقي الأعزاء, أنا آسف ولكن الأمر لايسير بطريقة جيدة |
Ve sen, Üzgünüm ama buna değmezsin. | Open Subtitles | وانتي أيضا أنا آسف , ولكن لا يستحق كل هذا العناء |
Bak dostum, Üzgünüm ama benim de derdim başımdan aşkın, tamam mı? Senin ayak işlerine vakit ayıracak durumda değilim. | Open Subtitles | أسمع يا رجل , أنا آسف, ولكن لدي ما يكفي من الهراء, حسناً؟ |
Bak, Üzgünüm ama burada kalamazsın. Onları terketmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | أسمع, أنا آسف ولكن لا يمكنك البقى هنا عليك أن تهجرهم |
Kusura bakmayın ama böyle. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن هذه هي الطريقة هو عليه. |
Kusura bakmayın ama hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن هذا غير منطقي |
Kusura bakmayın ama o bizim problemimiz değil. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن هذا ليست مشكلتنا |
Evet, General, biliyorum. Özür dilerim, ama lütfen beni bir dinleyin. | Open Subtitles | صحيح جنرال , أعلم ذلك أنا آسف , ولكن أرجوك إستمع إلى قليلاً |
Özür dilerim, ama biz hala lise öğrencisiyiz. | Open Subtitles | أنظر أنا آسف ولكن لازلنا طلاب المدرسة الثانوية |
Affedersin ama en yakın arkadaşım komada ve uyanamayabilir. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن صديقي المفضل في غيبوبة وربما لا يفيق منها. |