Hala cep telefonu taşıyorlar ve sinyali takip ediyorum. | Open Subtitles | ما زال لديهم الهاتف الخلوي و أنا أتتبع الإشارات |
Ve bu şeyi üç gecedir takip ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتتبع هذا هذا الشيء لمدة ثلاث ليالي |
Kardiyak işlevlerini kendi oksijen ihtiyacı formülüm ve ejeksiyon fraksiyonu bileşimimle takip ediyorum yani tam olarak iyileşeceğini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | ...أنا أتتبع وظائفك القلبية... بإستخدام تركيبة أكسجيني المطلوبة و طرد الأجزاء المركبة |
(Kahkahalar) Aslında şu an salona saldığınız karbon dioksiti takip ediyorum. | TED | (ضحك) في الحقيقة، أنا أتتبع ثاني أكسيد الكربون الذي تزفرونه في القاعة الآن. |
- İpuçlarını takip ediyorum! | Open Subtitles | أنا أتتبع ما لدي من خيوط |
Bense, sadece parayı takip ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتتبع الأموال فحسب |
Çekiciden kendimi çıkarıyorum ve Michael'ın kulaklığından gelen sinyali takip ediyorum. | Open Subtitles | لقد فصلت نفسى عن شاحنة السحب (و أنا أتتبع الإشارة الصادرة من وحدة أذن (مايكل |
Kredini kartını takip ediyorum. | Open Subtitles | - أنا أتتبع بطاقته الأئتمانية |