sabahları erken kalkıp etrafta dolaşmayı ve kendi kendime konuşmayı severim. | Open Subtitles | أنا .. أنا أحبّ الإستيقاظ باكراً في الصباح, أمشي و أتحدّث إلى نفسي. |
Fare pisliğini de severim. Hot dog'un içindeki en sevdiğim kısımdır. | Open Subtitles | أنا أحبّ بقايا الجرذان إنّه الجزء المُفضّل لديّ بالنّقانق |
Sarhoşum; ama şunu söyleyebilirim ki Sofia'dan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا ثمل لكنّي سأقول لك هذا أنا أحبّ صوفيا كثيرا |
Bak, evi yöneten bir eşimin olmasından hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنظري، أنا أحبّ أن أحضى بزوجة تتحكّم في البيت. أعني، ذلك هو السبب لم إخترتكِ |
Doğal Tarih Müzesi için bağış kampanyası ve sizin de orada olmanızı çok isterim. | Open Subtitles | حفلة جمع تبرعات لـمتحف التاريخ الطبيعي. أنا أحبّ أن تكونِ متواجدة عندي. |
Tanrım, kostümlere bayılırım. | Open Subtitles | فليكن الله في عوني أنا أحبّ الحفلات التنكّرية |
Kenarları az yağlı bifteğim. Buna bayılıyorum. | Open Subtitles | شريحتي الصغيرة مع قليلا من الدهن في الحواف، أنا أحبّ ذلك |
Lucy'yi seviyorum. | Open Subtitles | ( أجل، أنا أحبّ ( لوسي |
Önemli bir iş değil, sizin işiniz hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | -أوه حقاً ؟ إنّها ليست بشيءٍ قويّ، على فكرة أنا أحبّ ما تقوم به.. |
Toby'yi severim ama çok oburdur. | Open Subtitles | أنا أحبّ زوجتي ولكنّني أشعر بأنّني أعيش مع شخصٍ مصابٍ بوباء |
Bu vakitlerde yazmayı severim ama havamda değildim. | Open Subtitles | عادة، أنا أحبّ الكتابة في هذا الوقت لكنّ مزاجي ليس هو الآن |
Çocukları severim. Hala bir kaç legom duruyor. Bu harika olacak. | Open Subtitles | أجل، و أنا أحبّ الأطفال، مازال لديّ بعض الألعاب. |
Affedersiniz,yanlış anlamayın. Tavşanları severim. Sevimli ve sevişgendirler. | Open Subtitles | أنا آسف، لا تُسيئي فهمي، أنا أحبّ الأرانب فهم لطيفون ومُثارون |
Karım Nadezhda'dan çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أحبّ زوجتي "نيجــداه" كثيرا |
Bu kızdan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أيلي أنا أحبّ هذه الفتاة |
Bu kızdan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أيلي أنا أحبّ هذه الفتاة |
Gerçekten senin öğretme ile ilgili filozofin hakkında daha fazla konuşmak isterim | Open Subtitles | أنا أحبّ حقا أن أتكلّم أكثر حول فلسفتك عن التعليم |
Görünürsün. Umurumda değil. Mısıra bayılırım. | Open Subtitles | لا يهمّني، أنا أحبّ الذرة لذلك سأقتطفها |
- O reklamlara bayılıyorum. Şu Avustralya aksanıyla bir kez konuş seni rahat bırakayım. | Open Subtitles | أنا أحبّ تلك الإعلانات، فقط قلّد اللكنة الاستراليّة، و سأترككَ و شأنك |
Henry'yi seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبّ (هنري) |
- Ama yakıyorlar. - Bu hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | ولكنّها تُؤلِمُ بالفِعل ... أنا أحبّ ذلك نوعاً ما |