"أنا أعلم أنك تريد" - Translation from Arabic to Turkish

• istediğini biliyorum
• istediğinizi biliyorum

Aynı baban gibi senin de sahaya dönmek istediğini biliyorum.
إسمعني يا رجل، أنا أعلم أنك تريد المشاركة في العمل،

Buradan çıkmak istediğini biliyorum ama kendi iyiliğin için beni dinlesen?
أنا أعلم أنك تريد الخروج من هنا ولكن لأجل صالحك. جارني

Benim için istediğini biliyorum ama ondan uzun süredir haber alamadık.
أنا أعلم أنك تريد هدا لي لكننا لم نسمع عنه مند مدة طويلة

Bunu daha çok konuşmak istediğini biliyorum ama konuşamam.
انهم ليسوا كذلك انظر ، أنا أعلم أنك تريد الحديث عن هذا أكثر من ذلك

İnsanlara yardım etmek istediğinizi biliyorum, ama yapmanın yolu bu değil.
أنا أعلم أنك تريد مساعدة الناس، ولكن هذه ليست طريقة للقيام بذلك.

Bu terfiyi çok istediğini biliyorum ama bir yüzme havuzu için de kendi öldürme.
أنا أعلم أنك تريد أن الترقية، و ولكن لا تقتل نفسك لحمام السباحة.

J.J. yardım etmek istediğini biliyorum ama bu şekilde olmaz.
جى جى، أنا أعلم أنك تريد أن تساعد ، ولكن ليس بهذه الطريقة.

Çin'de geçirdiğin berbat öğretmenlik yıllarından sonu gelmez bir hikaye anlatmak istediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد إخباري بواحدة من تلك القصص التي لا تنتهي من معلمك الصيني الجهنمي ذاك

Yardım etmek istediğini biliyorum Hayley ama edemezsin.
أنا أعلم أنك تريد مساعدة، هايلي، ولكنك لا تستطيع ذلك.

Beni istediğini biliyorum. Benimle birlikte olmak istiyorsun.
أنا أعلم أنك تريدني أنا أعلم أنك تريد أن تكون معي

Kımıldama. Bu hikâyenin nasıl bittiğini öğrenmek istediğini biliyorum.
لا تتحرك أنا أعلم أنك تريد معرفة كيف ستنتهي هذه القصة

Rachel, olmak istediğini biliyorum ama ben daha önce hiç nedime olmadım.
حسنا، انظر، راشيل. أنا أعلم أنك تريد حقا أن تفعل هذا... ... ولكن لم أكن أبدا خادمة الشرف لأحد من قبل.

Bakımınız altındaki kardeşleriniz güvenle dönecek, yoksa ikiniz kurban edileceksiniz. Kree, sha Mel lak. Onları durdurmak istediğini biliyorum, ama buradan çıksak bile, nerede olduklarını bilmiyoruz.
أخواتنا الذين تحت رعايتكم سيعودون بخير أو أنتم الأثنين سيتم التضحية بكم أنا أعلم أنك تريد إيقافهم , لكن حتى إذا أصبحنا بالخارج , نحن لانعلم أين ذهبوا

Taşaklarımı emsinler istiyorum. Senin de istediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد أن تعبث أنت أيضاً

İstediğini biliyorum, öp işte.
أنا أعلم أنك تريد أن تفعل ذلك فقط قبلني

Casper, dinle, gitmek istediğini biliyorum.
كاسبر" أنا أعلم أنك تريد الذهاب. ‏

Baker'a ne yaptığını gördüm ve hayatta kalmak istediğini biliyorum.
رأيت ما فعلته ب (باكر) لذا, أنا أعلم أنك تريد النجاة

Söylemek istediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد أن تقول لي

Benim kadar istediğinizi biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد هذا سيئا كما أفعل.

Charlie olduğuna inanmak istediğinizi biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد أن أصدق ذلك.