Pekala, Sadece bugün bu aptal otel odasının dışında beraber kendi hayatımızı yaşamaya başlayacağımız gün olur diye düşünmüştüm | Open Subtitles | غرامة, أنا بس اليوم كان اليوم يمكننا أن تبدأ في نهاية المطاف نعيش حياتنا معا خارج هذا الفندق غبي. |
İnanıyorum. Sadece sana bir şey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أنا مصدقك أنا بس بدي ياك ما تتعرض للأذى |
Bak, patron burada mı öğrenmeye çalışıyorum Sadece. | Open Subtitles | شوفي, أنا بس أبي أعرف إذا المدير موجود هنا وإلا لا. |
Bilmiyordum, Sadece koluma bir yumruk atar diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا لا، أنا بس قالت انها تريد اعطاء لي لكمة قليلا في الذراع. |
Hayır, ben Sadece neredeyse bitti sanmıştım. | Open Subtitles | لا، أنا بس تم القيام به تقريبا. كيف أطول بكثير لديك؟ |
Sadece burada olur diye düşündüm, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا بس وقالت انها تريد ان تكون هنا ، هذا كل شيء. |
Bu Sadece benimle ilgili değil. Yani tamam öncelikle Bagel isterseler-- | Open Subtitles | الحوار دا مش عليا أنا بس قصدي إنهم هيخلصوا على اللي زي من العيش |
Sadece nazik bir uyarıyı hakettiğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا بس كنت استحق الإنذار العادلة. |
En sevdiğim arkadaşım olduğun için, Sadece sana söylüyorum. | Open Subtitles | أنا بس أخبرتك لأنك صديقتى العزيزة |
Sadece öyle olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا بس كنت ستعمل , كما تعلمون, |
Sadece bayılmalarını istiyorum. | Open Subtitles | ـ أنا بس عايزهم يفضلوا بعيد عننا |
Ben Sadece umut düşündüm Sonunda, uyanır ve sen | Open Subtitles | أنا بس أتمنى تستيقظ في النهاية، وأنت |
Bende bir hayvandı Sadece. | Open Subtitles | أنا بس كان حيوان. نحن على ما يرام. |
Ben Sadece olacaklar hakkında uyarıyorum seni. | Open Subtitles | أنا بس شخص يجب أن يحذرك لمشاهدة. |
Sadece, gizli anahtar kartlar yılan zehri ve yabancılarla ilişkiler bana casuslar ya da suikastçılarla uğraştığımızı düşündürtmüştü. | Open Subtitles | لا، أنا بس فكرت أنه، مع... بطاقات المفتاح السري وسم الأفعى والشؤون الخارجية، |
Sadece birbirimizi yeniden tanıyabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | - لا شيء! أنا بس كنا الحصول لنعرف بعضنا البعض مرة أخرى... |
Sadece biraz arkadaşlık ederiz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا بس قد ترغب بعض الشركات. |
Sadece Frank'i düşünüyorum. Bunu bana yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | هو (فرانك) أنا بس مش مصدقة إنه عمل فيا كدة |