Avcımızın tüfeğini Keating'in kamyonetinde bulduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك عثرت على بندقية الصياد من شاحنة كيتينج |
Satılık aşıların olduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك قد عرضت سفينة البضائع ذات اللقاح للبيع |
Bir mülk alacağım, ve bu işte en iyinin sen olduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا أتطلع لشراء بعض الممتلكات . و أنا سمعت أنك الأفضل في مجال العمل |
Sevimli bir yere atandığını duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك إنتقلت إلى مكان لطيف |
Ot sattığını duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك تبيعين النبات المخدر |
Nişanı ilan edeceğini duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك ستعلن عن الخطوبة |
Polisle birlikte çalıştığını duydum... | Open Subtitles | أنا سمعت أنك تعمل مع الشرطة |
Bana... bana yardım ettiğini duydum. | Open Subtitles | أنا .. أنا سمعت أنك انقذتني |
Beni aradığınızı duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك كنت تسأل عني |