"أنا طَلبتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• istedim
• istemiştim

- Senden yardım istedim. Yönetimi ele almanı değil.
أنا طَلبتُ مِنْك مُسَاعَدَتي، مارتن، لا يُسيطرَ.

Bunu yayınlamamalarını istedim Beni umursamadılar.
الآن، أنا طَلبتُ منهم عدم نشره وهم أهملوني.

Kitabı piyasadan çekmelerini istedim ama kontratıma göre böyle bir hakkım yok.
أنا طَلبتُ مِنْهم سَحْب الكتابِ .لكن طبقاً لعقدِي لم يكن لدي ذلك الحق

- Söylememenizi istemiştim.
أنا طَلبتُ منك عدم ذِكْر ذلك. ماذا يَتصوّرُ؟

Senden metni düzeltmeni istemiştim ama hepsini baştan yazmışsın.
حَسناً، أنا طَلبتُ مِنْك نَسْخ تَحريره وأنت أعدتَ كتابته

Çift çedarlı pastırmalı Kobe köftesi istemiştim.
أنا طَلبتُ جبن تشادر و بيرجرمزدوج بلحمِ الخنزير.

New York'taki işime karışmayıp bitirmeme izin vermesini istedim.
أنا طَلبتُ مِنْه السَماح لي لإكْمال عملِي في نيويورك بدون تدخّل.

Bugünkü buluşmayı iptal etmek istedim.
أنا طَلبتُ مِنْها تَأجيل هذا اللقاء اليوم.

Sizden iyi davranmanızı istedim.
أنا طَلبتُ مِنْك أَنْ أَكُونَ لطيف.

Ondan bunun dışında kalmasını istedim.
أنا طَلبتُ مِنْه الإبتِعاد عنه.

Modellerimizden birine sarkıntılık etmeye başlamıştı ve vazgeçmek bilmeyince Sasha'dan kendisini çıkarmasını istedim.
شاهدْ، بَدأَ pawing أحد النماذج ومتى هو لا يَتوقّفَ، أنا طَلبتُ مِنْ ساشا قَذْفه.

Gelmelerini ben istedim.
أنا طَلبتُ مِنْهم المَجيء.

Sanırım araçınıza dönmenizi istemiştim, Mr. Monk.
فكّرتُ أنا طَلبتُ مِنْك العَودة إلى عربتِكَ، السّيد Monk.