- Yapmalısın, eğer ortaya çıkarsa. - Onu istemiyorum! | Open Subtitles | ـ أنت يجب أن، يمكن أن يظهر مجدداً ـ أنا لا أريده لـ! |
Yani Onu istemiyorum belli ki çünkü eğer istesem bile, ona sahip olamam tüm bu kurallar yüzünden. | Open Subtitles | أنا لا أريده ، هذا واضح ، كما تعلمين .... لأنني ، حتى لو أردته ، أنا لا يمكن لا يمكن أن يكون لي |
Git, önemli değil. Onu istemiyorum. | Open Subtitles | إذهبي، على الرحب والسعة أنا لا أريده |
Bir sonraki Demokrasi Kongresinde açılış konuşmasını yapacak, eğer utanılacak bir sırrı varsa, onun Demokrasi Komitesinin elinde patlamasını istemiyorum. | Open Subtitles | انه من المرجح المتحدث الرئيسي القادم في مؤتمر الديمقراطي ، وإذا لديه فضيحه مكتومه في خزانته أنا لا أريده ينفجر |
Oraya ulaşmasını istemiyorum. Ulaşmazsa maden benim olur. | Open Subtitles | أنا لا أريده أن يصل إلى هناك إذا لم يصل، أنا سأَحصل على المنجم بالكامل |
Mikey, içeride kal. Brand, astımı tutarsa yağmura çıkmasını istemiyorum. | Open Subtitles | ميكي، يبقى في الداخل براند، لدى أخيك الربو، أنا لا أريده أن يخرج في المطر |
- Onu alabilir. - Onu istemiyorum. | Open Subtitles | يمكنها أن تأخذه - أنا لا أريده - |
Onu istemiyorum, henüz değil. | Open Subtitles | أنا لا أريده ,ليس الأن. |
Hayır, gerek yok. Gerçekten istemiyorum. | Open Subtitles | لا ، الأمر على ما يرام أنا لا أريده حقاً |
Karısıyla ilgilenmesini istemiyorum. Başkan yardımcısı sorunu ne durumda? | Open Subtitles | أنا لا أريده أن يهتم بزوجته، ماذا عن نائب الرئيس؟ |
Sadece bu duyguları aşana kadar onun kimseyle görüşmesini istemiyorum. Ama aşacağım. | Open Subtitles | أنا لا أريده أن يتعرف إلى أحد قبل أن أتخطى إعجابي به، وسأفعل |
Jürinin vereceği salakça bir kararla bunun mahvolmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريده أن ينهار بسبب محكمة غبية , تأتى بقرار غبى |
Bir şeylerin olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف . أنا لا أريده أن يحدث على الإطلاق |