Bak, her küçük şeyi sana söylemeye vaktim yok tamam mı? | Open Subtitles | إنظري ، أنا ليس لدي وقت لأُخبركِ بكل شيئٍ صغير ، حسنًا ؟ |
Gerçek bir konuşma için vaktim yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت لمحادثة حقيقية |
Bunun için vaktim yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت لهذا. |
Tartışacak zamanım yok. Bu gece yapılması gerekiyor. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت للمجادلة يجب أن ينتهي كل شيء الليلة |
Sana bunu açıklayacak zamanım yok. Burada olmamalıyım. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت للدخول معك في هذا لا أريد أن أكون هنا |
Ahlak dersine zamanım yok, Affedersin. | Open Subtitles | و أنا ليس لدي وقت لدرس المبادئ الأخلاقية أعذرني |
Tartışacak vaktim yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت للمجادلة |
Hayır, asıl benim vaktim yok. | Open Subtitles | لا,أنا ليس لدي وقت |
- Tatlım vaktim yok. | Open Subtitles | عزيزتي ، أنا ليس لدي وقت |
Benim vaktim yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت. |
Bak, bu saçmalık için zamanım yok tamam mı? | Open Subtitles | انظري ، أنا ليس لدي وقت لهذا الهراء ، مفهوم ؟ |
Bak dostum, bu şaklabanlıklara ayıracak zamanım yok, tamam mı? Uykum var. Artık başarılıyım. | Open Subtitles | أنظر يا رجل أنا ليس لدي وقت لهذه الخدع |
Bunun için zamanım yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت لهذا |
- Çok zamanım yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت كثير |
Protein paketlerini nakledecek zamanım yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت لربط البروتين |
Bak, cidden zamanım yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي وقت لهذا |
Demek istediğim, çok boş zamanım yok. | Open Subtitles | أعني أنا ليس لدي وقت |