Eminim ki ona iyilik borcu olan bir sürü doktor vardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن هناك عددا من الأطباء يدينون لها بهذه الخدمة |
Eminim ki, bunu size söylemem kişisel bir şey değil, sadece biraz avuntu olacaktır. | Open Subtitles | و أنا متأكدة بأن إخباري لكِ بإنه ليس أمراً شخصياً هو مواساة بسيطه |
Fakat Eminim ki, annen senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | لكن أنا متأكدة بأن ذلك ليس . هو السبب مع والدتك |
Bunun gurur duyulacak birşey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن ذلك مغري. ولا يوجد شيء خاطئ بذلك. |
Bu adamın herkese yetecek spremi olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن الرجل لديه مني يكفي الجميع |
Oldukça Eminim ki sana söylediğim şey bu değil. | Open Subtitles | - أنا متأكدة بأن ذلك ما لم أخبرك به - ذلك ما قلته بالضبط |
Eminim ki Liz size benden bahsetmiştir, ben Pam. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن (ليز) أخبرتكم، بأني (بام) |
- Eminim ki yüzlerce sorunuz vardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن لديك الكثير من الاسئلة . |
Bir organizasyona çok rahat ayak uydurabilecek bir insan... 131 Liderlik Bölümü'nün en önemli elemanı olsanız bile İşçi Partisi'nin sizden beklediği sadakatin çok büyük olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنت من النوع الذي يبقى وفياً لمنظمته أنا متأكدة بأن إيمانك وثقتك بحزبك كانت قوية تماماً مثل دورك في حزب العمال 131 |
Odaların güzel olduğuna eminim. | Open Subtitles | حسنا, أنا متأكدة بأن هذه الغرف لا بأس بها. |
Kız arkadaşının iyi biri olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن حبيبتكِ رائعة |