| Eminim ki tüm enteresan şeylere karşı koyacak şekilde eğitilmiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه تم تدريبه على تحمل كل انواع التحقيقات |
| Eminim ki bu durumu anlayacaktır. Aynı şekilde Bay Dobosh da. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه سيدرك طبيعة الموقف و كذلك الحال بالنسبة للسيد دوبوش |
| Montgomery Burns'ün en yakın arkadaşı olarak, Eminim ki kendisi de Homer Simpson'dan intikamının alınmasını isteyecektir. | Open Subtitles | بصفتي أقرب أصدقاء مونتقمري برنز ..أنا متأكد بأنه لايريد أكثر من إنتقام وحشي سريع من هومر سيمبسون |
| Sana da kötü şeyler söylediğine adım kadar eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه قال تفاهات أخرى عنك ايضاً |
| Teşekkürler. Sana da kötü şeyler söylediğine adım kadar eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه قال تفاهات أخرى عنك ايضاً |
| - Eminim açılarla aran iyidir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه يمكنك تخطي الكثير من المشاكل |
| - Eminim telefonu vardır, arayın onu. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه يحمل هاتفاً نقال ، إتصل به |
| Eminim ki biliyordur. Gündem yaratmıştı. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه من المحتمل أنه يعرف, إنه على القائمة |
| Eminim ki umursuyordur, fakat emrindekilere öylece Güney Kutbu'na gidip savaşmalarını söyleyemez | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه يهتم , لكنه لايستطيع أن يخبر شعبه أن يذهبوا يقاتلوا في القطب الجنوبي |
| Eminim ki bir yıl öncesine kadar kendisi burada oturuyor olmayı hayal bile edemezdi. | Open Subtitles | منذ عام , أنا متأكد بأنه لم يتخيل -لم يعد زوجي بعد الأن |
| Eminim ki o çok meşguldür, tatlım. | Open Subtitles | حسناً, أنا متأكد بأنه حقاً مشغول عزيزتي |
| - Eminim olmamıştır. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه لم يكن كذلك |
| - Eminim planlıyor. | Open Subtitles | . أنا متأكد بأنه كذلك |