Yani, "Onunla birlikteyim" çıkartmalı bir Prius kullanıyor. | Open Subtitles | أعنى أنه يقود سيارته ويضع مصلق على سيارته يقول"أنا معها" |
Onunla birlikteyim. Beraberiz biz. | Open Subtitles | أنا معها , نحن معا |
Bir çocukken uzaktaydım ondan, ve şimdi bir yetişkinken Onunlayım. | Open Subtitles | لقد كنت بعيداً عنها عندما كنت طفلاً والآن أنا معها وأنا راشد |
Bak, bunun hepimiz için zor olduğunu biliyorum. Ama gerçek bu. Onunlayım. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا صعب علينا جميعاً لكنْ هذا هو الواقع الجديد، أنا معها |
O kendi odasında yatacak, ama ben onunla kalacağım. | Open Subtitles | ستنامفيغرفتها، لكن سأبقى أنا معها. |
Ona katılıyorum. | Open Subtitles | أنا معها |
- Ben Onunla birlikteyim. | Open Subtitles | أنا معها - حسناً - |
Onunla birlikteyim. | Open Subtitles | أنا معها. |
Onunlayım, beni durdurmayın Paparazzi değilim | Open Subtitles | أنا معها ، لا توقفنى أنا لست مصور صحفى |
Şu an Onunlayım. Bitlenseydi anlardım. | Open Subtitles | أعني , أنا معها الأن , و أظن أني سأعرف |
Kathryn haklı. Ben Onunlayım. | Open Subtitles | كاثرين محقة أنا معها |
Evet, bilirim. Onunlayım. | Open Subtitles | أجل، أعرفُ، أنا معها |
Siz burada kalın, ben onunla gideceğim. | Open Subtitles | أبقوا هنا سأذهب أنا معها |
Ve ben onunla? | Open Subtitles | و أنا معها ؟ |