Belki de gitme zamanı geldi. Bu kadar uzun sürdüğüne şaşırdım. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنزعها أنا مندهش أنها دامت كل هذا الوقت. |
Sadece, matematiğin, bana bir avantaj sağlamamasına biraz şaşırdım, o kadar. | Open Subtitles | انها مجرد , أنا مندهش تماما الرياضيات لا يعطيني على الحافة. |
İlanınızı gördüm ve dürüst olmak gerekirse hala açık olmanıza biraz şaşırdım. | Open Subtitles | رأيت الإعلان . ولأكون صريحاً أنا مندهش قليلاً لرؤيتكم مازالت المجموعة مفتوحة |
Çok etkilendim. Amazonlar'da 200 mil, yürüyerek, yalnız başına? | Open Subtitles | أنا مندهش 350 كم عبر غابات الأمازون . سيراً على الأقدام ووحيداً |
Otelde kalanların uyuyabilmesine şaşırıyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش من تمكن أي أحد بالفندق من النوم |
Pazar günü James'in seni içeri almasına şaşırdım. Durum kötü. | Open Subtitles | أنا مندهش أن جيمس سمح لكِ بالدخول في يوم الأحد |
Bu kadar sıkı bağlarınız olmasına rağmen bunu bilmediğinize şaşırdım. | Open Subtitles | لشخص لديه هذة العلاقات الوثيقة أنا مندهش أنك لا تعرف |
Kapıcıya danışmamalarına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش أنهما لم يقابلا المرأة البوابة |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Öğrencilerin polis teşkilatını rezil ettiği halde... buraya gelmene çok şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنت لا تخجل من الظهور حتي بعد أن أهان طلاب أكاديميتك زي الشرطة |
Kendi kendime şaşırdım, ama birileri rahat olmalıydı burada. | Open Subtitles | أنا مندهش نفسي، ولكن شخص ما كان لابد من الهدوء هنا. |
Bu kanat yapısı ile... -...uçmasına bile şaşırdım. | Open Subtitles | مع هذا الاجتياح الجناح، أنا مندهش حتى تحصل المصعد. |
Leydi Astwell nasıl katlanıyor, şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش من السيدة ً آستوال ً و قدرتها على تحمل ذلك |
Bu sabah o merdivenlerden inebildiğine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش هل يمكن أن تجعل من أسفل تلك السلالم هذا الصباح. |
Ve o mektubu okuduğuna çok şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش بأنك كنت قادرا على قراءة رسالتي. |
Çok etkilendim Bunu senden daha fazla kimse haketmiyor | Open Subtitles | أنا مندهش كثيراً لا أحد يستحق ذلك أكثر منك |
Dert etme. Aslında, bunun daha sık olmadığına şaşırıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي، في الواقع، أنا مندهش أنّ هذا لا يحدث في الغالب |
Evlenmek için azıcık bir arzu duymasına hayret ettim | Open Subtitles | أنا مندهش من أن لديه أدنى رغبة في الزواج |
Bu ruhsuz sürüngenlerin öfkesinden pencerelerin patlamamasına şaşıyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش أن نظام الويندوز لا ينهار منفجرا من الغضب مع كل تلك الفيروسات التى لا ترحم |
Gördüklerinizden sonra berbat olmamanız çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | أنا مندهش من أنكما لم تتأثرا لرؤية ما حدث |
Polisten sonra Oprah'ı aramaması beni şaşırttı. | Open Subtitles | أنا مندهش أنها لم تتصل بـ أوبرا حالما أنهت المكالمة مع الشرطة |
Daha önce yapılamamış olmasına şaştım. | Open Subtitles | أنا مندهش أنه لم يكسر من قبل أين عملت ابحاثك؟ |