"أنا هنا لأتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

• konuşmaya geldim
• konuşmak için buradayım
• konuşmak için geldim

Sizinle mormon kilisesi hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث إليكم عن كنيسة قديسين اليوم الاخر

Holly ve seninle Rebecca hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث معك و مع هولي عن ربيكا

Bugün sizinle iş konuşmaya geldim.
اليوم ، أنا هنا لأتحدث عن العمل

Hayalimizi konuşmak için buradayım, bu hepimizin paylaştığı, daha iyi, daha güvenli bir geleceğin hayali.
أنا هنا لأتحدث عن حلمنا، وهو حلم نتشاركه جميعاً، وهو حلمنا في مستقبل أفضل وأكثر أمناً.

İlgili bir bakış açısı hakkında konuşmak için buradayım, fosil yakıt yakmaktan oluşan sera gazı emisyonlarının yiyeceklerimizin besin kalitesini nasıl azalttığı hakkında konuşacağım.
أنا هنا لأتحدث عن أحد الجوانب المتعلقة بذلك؛ عن كيف أن انبعاثات الغازات الدفيئة الناجمة عن حرق الوقود الأحفوري تقلل من القيمة الغذائية لطعامنا.

Çekeceğim bir film hakkında seninle konuşmak için geldim.
أنا هنا لأتحدث معك عن فلم الذي سننتجه عن عائلة

Sir Walter Loxley adına konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث بالنيابة . "عن سير "والتر لوكسلي

Bugün yaptığın şey hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث عن الذي فعلته اليوم

Buraya sizinle konuşmaya geldim.
في الواقع، أنا هنا لأتحدث إليكم.

Annenle konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث مع أمك

Sizinle "İntikamcılar Girişimi" hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث معك عن مشروع (مبادرة المنتقم)

- Ramona hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث عن رامونا

Seninle yalnızken konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث معك وحدنا.

- Buraya davanız hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث معك حول قضيتك

Buraya Bayan Garret hakkında konuşmaya geldim.
أنا هنا لأتحدث عن السيدة (غاريت)

Bazı kişiler onlar hakkında konuşmak istemiyor. Ben bu gece onlar hakkında konuşmak için buradayım.
بعض الناس لا يريدون الحديث عنها . أنا هنا لأتحدث عنها الليلة .

- Seninle konuşmak için buradayım, Sonny. - Evet, ben de seninle konuşuyorum zaten.
"أنا هنا لأتحدث معك يا "سونى- نعم ، وأنا أتحدث معك-

- Seninle konuşmak için buradayım, Sonny. - Evet, bende seninle konuşuyorum zaten.
"أنا هنا لأتحدث معك يا "سونى- نعم ، وأنا أتحدث معك-

(Kahkahalar) Bugün sizlerle, hayallerinizi gerçekleştirememenin beş yolu hakkında konuşmak için buradayım.
(ضحك) لذلك أنا هنا لأتحدث إليكم اليوم حول خمس طرق تساعدكم على عدم تحقيق أحلامكم.

Ben de, bunu konuşmak için buradayım.
هذا ما أنا هنا لأتحدث بشأنه

Oh, hayır, buraya Veronica Donovan'ı konuşmak için geldim.
(لا، أنا هنا لأتحدث عن (فيرونيكا دونوفان