çok ciddi bi mesele için geldim patron. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل موضوع في غاية الجدية سيدي |
Buraya sadece TV için geldim. | Open Subtitles | كف عن هذا الهراء، أنا هنا من أجل الحصول على التلفاز |
Ben buraya seslerini duyuramayan anaların, kızların, baba ve oğulların... sesi olmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل الاصوات التى لا تصل اليكم الامهات, البنات, الاباء, الابناء |
Bildiğiniz gibi, durumunuz hakkında bir röportaj yapmak için buradayım, | Open Subtitles | كما تعلمين أنا هنا من أجل تقييم حالتكِ عبر المقابلة |
Kime yardım edeceğim konusuna gelince, ben bütün Amerikalılar için buradayım. | Open Subtitles | ولكن فيما يتعلق بمن سأساعد أنا هنا من أجل جميع الأمريكان |
Ben Carly Simon. Ön kayıt için gelmiştim. | Open Subtitles | أنا كارلي سايمون أنا هنا من أجل التصوير الأولي |
Ben Paris'ten Blandois, yaşlı bayanla gizli bir iş hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا" بلوندوا"منباريس، أنا هنا من أجل مهمة سرية مع المرأة العجوز. و أنت؟ |
Kızım, Serena Van Der Woodsen için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل ابنتي سيرينا فان دير وودسن |
Buraya "havalı" bir iş için geldim, nam-ı diğer körling. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل المتعة ، جئت من أجل الـ"كورلنق" |
Evet. Güvenlik sistemi kurulumunu bitirmek için geldim. Adamın istediği diğer tuş takımını getirdim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل نظام الامن و قد أحضرت اللوحة التي أرادها الرجل |
Koç, seans için geldim. | Open Subtitles | أيها المدرب, أنا هنا من أجل الحصة التدريبية |
Onun için gelmedim. Audrey için geldim. | Open Subtitles | لم أتي هنا من أجل ذلك أنا هنا من أجل أودري |
Bunun için geldim. Oğlunuzu öldüren kişinin ondan bilgi almaya çalıştığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا هنا من أجل ذلك نعتقد ان الرجل الذي قتل ابنك |
Merhaba. Biraz anne sütü için buradayım... | Open Subtitles | مرحبا , أنا هنا من أجل القليل من حليب الصدر |
Sizin ve benim için en iyisini yapmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل صالحكم وصالحى.. لصالح كلانا |
Black-Great Benefit duruşması için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل قضية ال بلاك ضد شركة الفائدة العظمي |
Köpeği dolaştıran. - Steve için buradayım. - Bob! | Open Subtitles | ممشية الكلب , أنا هنا من أجل ستيف بل بوب |
Polis memuruyum, kapıcı değil. Suçlar için buradayım. Tamam. | Open Subtitles | أنا شرطي ولست حاجباً أنا هنا من أجل الجرائم |
Üçüncü katta oturan ev sahibiyim ben, kira için gelmiştim. | Open Subtitles | أنا مالكة المكان من الطابق الثالث, أنا هنا من أجل الايجار |
Trafik kurulu toplantısı için gelmiştim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل اجتماع لجنة مراقبة السير. |
İyi gidiyor, aslında bir randevu için burdayım. | Open Subtitles | أنا بأفضل حال ، في الواقع أنا هنا من أجل موعد |
Evet ama ben yemek için buraya geldim. Tamam işte yemek sensin. | Open Subtitles | ــ أنا هنا من أجل الطبخ ــ لا، لا، هذا هو الطبخ |